Kumaş Türk Bayrağı. |
Türkiye'de Tekstil ve Hazır Giyim Üretimi
Tekstil ve hazır giyim
sektörü, 1980 yılında uygulamaya konulan ihracata yönelik
kalkınma politikası ile hızla büyümeye başlamış ve bu
tarihten itibaren sektöre yapılan yatırımlar artmıştır.
Tekstil ve hazır giyim sektörü birlikte değerlendirildiğinde,
gayri safi yurt içi hasıla, imalat sanayi ve sanayi üretimindeki
pay, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam,
yatırım gibi makro-ekonomik büyüklükler açısından Türkiye’nin
önemli sektörlerinden biridir. 1990'lı yıllarda altın çağını yaşayan tekstil sektörü 2000'li yıllarda Çin ile rekabette zorlanmış ve pazar payının önemli bir bölümünü bu ülkeye kaptırmıştır. Ancak kendini yenileyen, teknolojiyi daha iyi kullanan ve daha kaliteli ürünler üretmeye başlayan tekstil sektörümüz; markalaşma çabalarıyla birlikte, pazardaki eski yerini almaya başlamıştır. Bugün Türk tekstil ve hazır giyim sektörü büyük oranda ihracat
odaklı bir sektördür, mevcut kapasiteler yurt içi talepten
oldukça fazladır.
Türkiye, dünyanın en büyük hazır giyim ihracatçıları arasındadır. AB ülkelerine tekstil ve hazır giyim ihracatında ise ülkemiz Çin'in ardından 2. sırada yer almaktadır. Bugün, hazır giyim sektörü, üretim ve istihdamdaki büyük ağırlığıyla ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi konumundadır. Sektörün pamuk, yün, iplik ve kumaş gibi ham madde ve ara malı ihtiyacı büyük ölçüde yurt içinden karşılanmakla birlikte, önemli miktarda ithalat da gerçekleştirilmektedir. Türkiye, dünyanın en önemli pamuk üreticileri arasında olmasına rağmen; yerli üretim iç talebi karşılamamaktadır. Ülkemiz dünya pamuk tüketiminde 4. sırada bulunurken, organik pamuk üretiminde dünyada Hindistan ve Suriye’den sonra üçüncü sırada yer almaktadır.
Sektörün en önemli sorunları arasında finansman ve enerji maliyetlerinin yüksekliği, aşırı kapasite, kayıt dışı üretim, markalaşma yetersizliği, alt sektörler arasında koordinasyon ve işbirliğinin yeterli şekilde sağlanamaması ve firmaların sermaye yapılarının güçsüz olması yer almaktadır. Sektörün sahip olduğu başlıca avantajlar hızlı teslimat, hedef pazarlara olan yakınlık, teknik, sosyal ve idari bilgi birikimi ve geniş ürün yelpazesi olarak sıralanabilir. Hazır giyim sektöründeki büyük firmalar son zamanlarda yurt içinde ve yurt dışında mağazalaşmaya yoğunlaşmışlardır. Türk hazır giyim sanayi esnek üretim yapısına sahip olup, değişen moda eğilimlerine uyum sağlayabilmektedir. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde çevre, kalite, sağlık vb. alanlarda yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak bu konularla ilgili çeşitli düzenlemelere ve uygulamalara gidilmektedir. Bugün, hazır giyimde en önemli pazarımız olan AB’de çevre ve sağlıkla ilgili olarak yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak, pek çok ürün için AB çevre etiketi geliştirilmiştir. Firmalarımız da son yıllarda bu gelişmeleri yakından takip etmekte ve çevre etiketlerine artan bir oranda ilgi göstermektedirler. Buna bağlı olarak da kalite yönetim sistemlerine uygun faaliyet gösteren firmaların sayısı hızla yükselmektedir.
Türkiye, dünyanın en büyük hazır giyim ihracatçıları arasındadır. AB ülkelerine tekstil ve hazır giyim ihracatında ise ülkemiz Çin'in ardından 2. sırada yer almaktadır. Bugün, hazır giyim sektörü, üretim ve istihdamdaki büyük ağırlığıyla ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi konumundadır. Sektörün pamuk, yün, iplik ve kumaş gibi ham madde ve ara malı ihtiyacı büyük ölçüde yurt içinden karşılanmakla birlikte, önemli miktarda ithalat da gerçekleştirilmektedir. Türkiye, dünyanın en önemli pamuk üreticileri arasında olmasına rağmen; yerli üretim iç talebi karşılamamaktadır. Ülkemiz dünya pamuk tüketiminde 4. sırada bulunurken, organik pamuk üretiminde dünyada Hindistan ve Suriye’den sonra üçüncü sırada yer almaktadır.
Sektörün en önemli sorunları arasında finansman ve enerji maliyetlerinin yüksekliği, aşırı kapasite, kayıt dışı üretim, markalaşma yetersizliği, alt sektörler arasında koordinasyon ve işbirliğinin yeterli şekilde sağlanamaması ve firmaların sermaye yapılarının güçsüz olması yer almaktadır. Sektörün sahip olduğu başlıca avantajlar hızlı teslimat, hedef pazarlara olan yakınlık, teknik, sosyal ve idari bilgi birikimi ve geniş ürün yelpazesi olarak sıralanabilir. Hazır giyim sektöründeki büyük firmalar son zamanlarda yurt içinde ve yurt dışında mağazalaşmaya yoğunlaşmışlardır. Türk hazır giyim sanayi esnek üretim yapısına sahip olup, değişen moda eğilimlerine uyum sağlayabilmektedir. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde çevre, kalite, sağlık vb. alanlarda yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak bu konularla ilgili çeşitli düzenlemelere ve uygulamalara gidilmektedir. Bugün, hazır giyimde en önemli pazarımız olan AB’de çevre ve sağlıkla ilgili olarak yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak, pek çok ürün için AB çevre etiketi geliştirilmiştir. Firmalarımız da son yıllarda bu gelişmeleri yakından takip etmekte ve çevre etiketlerine artan bir oranda ilgi göstermektedirler. Buna bağlı olarak da kalite yönetim sistemlerine uygun faaliyet gösteren firmaların sayısı hızla yükselmektedir.
Türkiye'nin Tekstil Dış Ticareti
Türkiye’nin Ülkeler
Bazında Hazır Giyim İhracatı Ülkeler Sıralaması
En fazla konfeksiyon ihraç edilen ülkeler sırasıyla; Almanya, İngiltere ve İspanya olarak sıralanmıştır. Bu üç ülkeyi dördüncü sırada Fransa ve beşinci sırada Polonya takip etmektedir. Sırasıyla Hollanda, İtalya, Irak, ABD ve Danimarka, Türkiye'nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında diğer önde gelen pazarlardır.
Türkiye’nin Ülkeler
Bazında Hazır Giyim İthalatı Ülkeler Sıralaması
- Çin
- Bangladeş
- Hindistan
- İtalya
- Vietnam
- Sri Lanka
- Mısır
- Pakistan
- İspanya.
7 yorum:
güzel ülkemin güzel ve bizden sektörü tekstil
Tekstil ve hazır giyim sektörü, 1980 yılında uygulamaya konulan ihracata yönelik kalkınma politikası ile hızla büyümeye başlamış ve bu tarihten itibaren sektöre yapılan yatırımlar artmıştır. Tekstil ve hazır giyim sektörü birlikte değerlendirildiğinde, gayri safi yurt içi hasıla, imalat sanayi ve sanayi üretimindeki pay, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam, yatırım gibi makro-ekonomik büyüklükler açısından Türkiyenin önemli
sektörlerinden biridir. Bugün Türk tekstil ve hazır giyim sektörü büyük oranda ihracat odaklı bir sektördür. Mevcut kapasiteler yurt içi talepten oldukça fazladır.
Sektörün sahip olduğu başlıca avantajlar hızlı teslimat, hedef pazarlara olan yakınlık, teknik, sosyal ve idari bilgi birikimi, tecrübe, geniş ürün yelpazesi ve tasarım kapasitesi olarak sıralanabilir. Hazır giyim sektöründeki büyük firmalar son zamanlarda yurt içinde ve yurt dışında mağazalaşmaya yoğunlaşmışlardır. Türk hazır giyim sanayi esnek üretim yapısına sahip olup, değişen moda eğilimlerine de uyum sağlayarak yüksek katma değere sahip, modalı ürünler üretir konuma gelmiştir.
Türkiyede üretilen hazır giyim ürünlerinin büyük bir kısmını pamuklu ürünler oluşturmaktadır. Sektörün pamuk, yün, iplik ve kumaş gibi hammadde ve ara malı ihtiyacı büyük ölçüde yurt içinden karşılanmakla birlikte, önemli miktarda ithalat da gerçekleştirilmektedir. Türkiye dünyanın 8. büyük pamuk üreticisi olmasına karşın, yerli üretim iç talebi karşılamamaktadır. Ülkemiz dünya pamuk tüketiminde 4. sırada almaktadır.
Türkiye’de tekstil ve hazır giyim endüstrisi en önemli üretim ve ihracat sanayilerimizden birisidir. Sektörde yıllarca fason üretim yaparak kendimizi geliştirmiş olup, son zamanlarda ucuz iş gücüne sahip olan Uzakdoğu ülkelerinin tehdidi altına girmiş bulunmaktayız. 2000 li yıllarda gümrük duvarlarının kalkmasıyla dünyayı istila eden çin tekstil ürünlerini son yıllarda katma değerli ve kaliteli ürünler yaparak geçmeye çalışıyoruz. Bu tehditler karşısında özel ve özgün tasarımlar önem kazanarak, marka oluşturma ve markalaşma kavramı üzerinde çalışmalar devam etmekte. Çeşitli markalar ile dünya pazarına girmeyi hedefleyen ülkemiz tekstilcileri, sektör için yaratıcı nitelikteki elemanlara çok fazla ihtiyaç duymaktadır.
Ülkemizde artan işçilik maliyetlerinden dolayı, giderek artan sayıda iş gücü yoğunluklu hazır giyim sektörü ve bu alanla ilişkili şirketin, maliyetleri düşürmek için üretim hatlarını başka ülkelere veya ülkedeki farklı bölgelere taşımaktan başka çaresi kalmamaktadır. Ne var ki bir fabrika veya şirketin taşınması çok fazla maliyet gerektirmekte, üstelik yerel işçilerin eğitilmesi için önemli bir süre gerekli olmaktadır. Dolayısıyla, üretim prosesinin bütününde, kesintisiz ve otomatikleştirilmiş bir üretim sisteminin fabrikalarda kullanılması gerekmektedir, bu da ne yazık ki istihdama olumsuz etki yapacaktır.
tekstil ithalat,tekstil sektörü, türk hazır giyim sektörü, tekstil ihracat, türk tekstili özet anlatım, Türkiye'nin tekstil ithalat ve ihracatı,
Yorum Gönder