Mikroplastikler hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. |
Nanoplastik, (NP): 1 nm - 1 μm
Mikroplastik, (MP): 1 μm - 5 mm
Mezoplastik: 5 mm - 25 mm
Makroplastik: 25 mm- 100 mm
Birincil ve ikincil mikroplastik kaynakları. |
Birincil Mikroplastikler
Doğrudan 5 mm’den küçük olarak üretilen plastiklerdir. Örneğin, kozmetiklerde, kişisel bakım ürünlerinde kullanılan mikroboncuklar (microbeads), günümüzde makyaj, el işi ve tekstil malzemelerinde aşırı miktarda kullanılan simler (glitters), plastik üretim peletleri (nurdles) gibi doğrudan oluşan mikroplastiklere birincil mikroplastikler denir. Genel olarak kozmetiklerdeki mikroboncuklar Polietilen (PE), simler içerisinde plastiğinde olduğu kompozit malzemelerden yapılır.
İkincil Mikroplastikler
Büyük plastiklerin zamanla parçalanarak 5 mm'den küçük boyutlara ufalanmasıyla oluşur. İkincil mikroplastiklere örnek; plastik malzemelerden kopan aşınan parçacıklar, sentetik tekstillerden kopan dökülen lifler, araç lastiği döküntüleri, ve çeşitli plastik partiküller söylenebilir. Mikroplastikler doğal ekosistemlere insan aktiviteleri sonucu girerler. Bu insan aktivitelerinden en bilinenleri ise her türlü gemicilik, balıkçılık, tekstil ve endüstriyel süreçler de dahil olmak üzere çok çeşitli kaynaklardan girerler.
Mikroplastiklerden kurtulmanın yolları. |
Mikroplastik Kaynakları Nelerdir
Araştırmacılara göre mikroplastiklere ve ilgili kirletici maddelere maruz kalmanın birçok yolu vardır. Bu, filtre beslemesini, süspansiyon beslemesini, hava-su yüzeyinde solumayı ve mikroplastiklere maruz kalan avların veya doğrudan yutma yoluyla tüketilmesini içermektedir. Bu nedenle mikroplastikler besin zincirine farklı trofik seviyelerde asimile edilebilir. Mikroplastikler, özellikle küçük boyutlarından dolayı, planktonlar tarafından kolayca yutulur ve besinlerini doğru bir şekilde seçemeyen hayvanları süzerek beslenir. Literatürde, 1960’tan beri sucul biyotada mikroplastiklerin varlığını gösteren çalışmalar vardır ve mikroplastiklerin sucul memeliler ve deniz kuşları tarafından alımını araştıran birkaç çalışma da mevcuttur. İkinci olarak, organizmalar plastikleştiriciler, stabilizatörler, pigmentler, dolgu maddeleri ve alev geciktiriciler gibi toksik katkı maddelerinin sızıntısına maruz kalabilir. Bu maddeler sadece toksik değil, aynı zamanda kanserojen veya endokrin aktif olabilir ve bu türlerin üreme fonksiyonlarını etkileyebilir. Ayrıca, geniş yüzey-hacim oranı ve bazı doğal özellikleri nedeniyle, mikroplastikler, hidrofobik yapısı nedeniyle ağır metaller, klorlu ve aromatik bileşikler gibi çeşitli kirleticileri ve potansiyel olarak kalıcı organik kirleticileri emebilir.
Okyanuslardaki Mikroplastik Tehlikesi
Mikroplastikler başta denizel ortamlar olmak üzere hemen hemen her ortamda bulunur. Tahminen ortalama 8 milyon ton plastik her yıl okyanuslarımıza girmektedir. Yüzeyde sadece % 1’i görülebilen ve geri kalan kısmın nerede biriktiği tam bilinmeyen denizel atık ve mikroplastikler dünya ve Türkiye denizleri için artış gösteren bir problemdir. Bu küçük plastiklerin oluşturduğu riskler kendileri kadar küçük değildir. Deniz plastiklerinin ne kadar çeşitli olduğu göz önüne alındığında, deniz yaşamı üzerinde çeşitli etkileri olabilir. Büyük plastik parçaları ölümcül tuzaklar haline gelebilir deniz kaplumbağalarının denizde yüzen plastik malzemeleri deniz anası sanıp yemesi ve boğulması gibi ya da denize atılan ağların deniz kaplumbağalarına dolanması sonucu boğulmaya ve beslenemeyecek ya da yüzemeyecek hale gelmeleri gibi, deniz kuşlarının torbalar, şişe kapakları gibi plastik maddeleri yemesi gibi olumsuz sonuçlar görülmektedir. Mikroplastiklerin insan sağlığına etkisi ise besin zincirinde ilerlerken bizler için sağlık riski oluşturmasıdır. Kabuklu deniz canlıları mikroorganizmaları ve yanı sıra mikroplastikleri filtre eder. Mikroorganizmalar plastik fragmentleri kolonize eder. Balıklar zooplanktonları ve yanı sıra mikroplastikleri tüketir. Aynı senaryo balıklar için de geçerlidir. Bu canlılar insanlar tarafından tüketilir.
Gıdalardaki Mikroplastikler
Bazı ürünlerin üretim süreçleri aşamasında, bazılarında ise paketlemede kullanılan ambalajlardan dolayı ve ürünün tüketimi esnasında (ortamdan), bazılarında ise elde edildiği kaynaktan gıdalara mikroplastik kirliliğinin ve başka birçok katkı maddesinin geçmesi söz konusudur. Bilimsel araştırmalar sonucunda, içme sularında (şişe su, çeşme suları), midye, karides, balık, tuz, şeker, bal gibi yiyeceklerde, soda ve bira gibi ürünlerde mikroplastik tespit edilmiştir. Mikroplastikler ayrıca sokak lezzetleri olarak adlandırılan gıdalara da hem gıdanın kaynağından hem de üretim ve tüketim aşamalarından bulaşabilmektedir. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada Türkiye'nin çeşitli illerinde satılan midye dolamalarda midye dolma başına 0.6 adet mikroplastik olduğu bulunmuştur. Yapılan bir araştırma, bir Amerikalının yılda 81000 - 123000 adet mikroplastiğe maruz kalabileceğini belirtmektedir. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan 2019 tarihli bir raporda, içme sularındaki MP'lerin sağlığa zararlı olduğuna dair henüz kesin bir kanıt bulunmadığı ve MP parçacıklarının oranları hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğunu bildirilmiştir.
3 yorum:
Araştırmacılar, belli bölgelerde daha yoğun olmak üzere küresel olarak okyanus diplerinde milyonlarca ton mikroplastik olduğu tahmin etmektedir.
mikroplastik tüketimi yasa koyucular tarafından engellenmeli tüketiciler ekonomik kaygılar ile mikroplastik içeren ürünleri tercih edebiliyor bunun önüne geçmek için bu ürünlerin üretimi ve dağıtımı kısıtlanmalı.
evet katılıyorum cam plastikten daha ucuz malzeme olmasına rağmen neden her yer plastik akıl alır gibi değil. petrol lobisi mi var anlamıyorum
Yorum Gönder