Mikroplastikler hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. |
Mikroplastikler (Microplastics, MP), 5 milimetreden küçük boyutlardaki plastik parçalardır. Bu terim, çevrede kirliliğe yol açan, çoğunlukla petrol türevli ve suda çözünmeyen polimerik parçacıklara verilen isimdir. Eğer plastik parçacıkları 1 mikrondan küçükse, bunlara nanoplastikler denir. Mikroplastiklerin çevreye yayılması, organik yaşam ve ekosistemler için ciddi tehditler oluşturur.
Mikroplastiklerin Tarihçesi
Mikroplastik terimi ilk kez 2004 yılında Profesör Richard Thompson tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Thompson, mikroplastik teriminin öncüsü olarak kabul edilmektedir. Çalışmaları, mikroplastiklerin çevreye yayılması ve deniz ekosistemlerine etkisi konusunda farkındalık oluşturmada önemli bir rol oynamıştır.
Birincil ve ikincil mikroplastik kaynakları. |
Mikroplastiklerin Boyutları ve Sınıflandırması
Mikroplastikler, boyutlarına göre şu şekilde sınıflandırılır:
- Nanoplastik (NP): 1 nm - 1 μmNanoplastikler, mikroplastiklerin daha da küçük boyutlardaki versiyonudur. Genellikle kimyasal bileşenlerden oluşurlar ve çevresel etkileri daha az araştırılmıştır. Bu boyuttaki plastikler, su ekosistemlerine büyük zarar verebilir, çünkü biyolojik organizmalar tarafından kolayca emilebilir.
- Mikroplastik (MP): 1 μm - 5 mmBu boyut, çevremizde en yaygın görülen mikroplastik türüdür. Mikroplastikler sucul ve kara ekosistemlerinde farklı yollarla yayılabilir. Örneğin, kozmetiklerde, kişisel bakım ürünlerinde ve gıda ambalajlarında bulunabilirler.
- Mezoplastik: 5 mm - 25 mmMezoplastikler, daha büyük plastik parçaların parçalara ayrılmasıyla oluşur. Genellikle daha büyük organizmalar tarafından tüketilmezler, ancak sucul ekosistemlerde kirliliğe yol açabilirler.
- Makroplastik: 25 mm - 100 mmMakroplastikler, deniz ve kara ekosistemlerine büyük tehdit oluşturur. Bu boyuttaki plastikler, genellikle deniz kaplumbağaları ve balinalar gibi büyük hayvanlar tarafından yutulabilir.
Birincil ve İkincil Mikroplastikler
Mikroplastikler, oluşum şekillerine göre iki ana gruba ayrılır: birincil ve ikincil mikroplastikler.
Birincil Mikroplastikler: Doğrudan 5 mm’den küçük olarak üretilen plastiklerdir. Bu mikroplastikler, genellikle kozmetiklerde, kişisel bakım ürünlerinde ve endüstriyel uygulamalarda bulunur. Mikroboncuklar (microbeads), simler (glitters) ve plastik üretim peletleri (nurdles) örnek verilebilir.
- Mikroboncuklar özellikle cilt bakım ürünlerinde kullanılır, ancak su arıtma sistemlerinden geçerken çoğunlukla geri dönüştürülemez.
İkincil Mikroplastikler: Daha büyük plastiklerin zamanla parçalanarak 5 mm'den küçük boyutlara ufalanması sonucu oluşur. Bu tür mikroplastikler, örneğin plastik malzemelerden kopan aşınan parçacıklar, sentetik tekstillerden dökülen lifler, araç lastiği döküntüleri gibi atıklardan türetilir. Bu mikroplastikler, çevrede hızla yayılır ve doğrudan sucul organizmalara zarar verir.
Mikroplastiklerden kurtulmanın yolları. |
Mikroplastik Kaynakları Nelerdir?
Mikroplastiklerin çevreye yayılmasının birçok kaynağı bulunmaktadır. Araştırmalara göre, mikroplastiklere maruz kalmanın yolları şunlardır:
- Filtre beslemesi ve süspansiyon beslemesi: Plastik partiküller, su sistemlerinde yayılabilir ve çeşitli hayvanlar tarafından tüketilebilir.
- Hava-su yüzeyinde soluma: Mikroplastikler, hava yoluyla da yayılabilir, örneğin sokaklarda ve endüstriyel alanlarda.
- Doğrudan yutulma: Mikroplastikler, deniz canlıları, kuşlar ve hatta insanlar tarafından doğrudan yutulabilir.
Mikroplastikler, küçük boyutları nedeniyle planktonlar gibi sucul organizmalar tarafından kolayca yutulabilir. Bu da, besin zincirine dahil olmalarına yol açar. Mikroplastikler ayrıca, plastikleştiriciler, stabilizatörler, pigmentler, dolgu maddeleri ve alev geciktiriciler gibi toksik kimyasallar da içerebilir. Bu kimyasallar, kanserojen ve endokrin bozulmalarına neden olabilir.
Okyanuslardaki Mikroplastik Tehlikesi
Mikroplastikler, okyanuslarda büyük bir sorun teşkil etmektedir. Her yıl dünya okyanuslarına yaklaşık 8 milyon ton plastik girmektedir. Bu plastiklerin çoğu, mikroplastik boyutlarında olup gözle görünmezler. Mikroplastikler, deniz yaşamını tehdit eden önemli bir kirlilik kaynağıdır. Örneğin, deniz kaplumbağaları ve balinalar bu plastikleri yutarak boğulabilirler. Ayrıca, deniz kuşları da çeşitli plastik parçaları yiyerek sağlıklı yaşamlarını sürdüremeyebilirler.
Gıdalardaki Mikroplastikler
Mikroplastikler, gıda üretim süreçlerinden, ambalajlardan veya çevreden doğrudan gıdalara geçebilir. Özellikle içme suları, midye, karides, balık, tuz, şeker, bal gibi yiyeceklerde mikroplastik tespit edilmiştir. Türkiye’de yapılan bir araştırma, midye dolamalarda her bir midye dolması başına 0.6 mikroplastik partikül bulunduğunu ortaya koymuştur.
Mikroplastiklerin Çevre ve İnsan Sağlığına Etkisi
Mikroplastiklerin çevreye ve insan sağlığına etkileri giderek daha fazla tartışılmaktadır. Okyanuslardaki mikroplastik kirliliği deniz ekosistemleri için büyük bir tehdit oluşturmakta ve deniz canlılarının yaşamını tehlikeye atmaktadır. İnsan sağlığı üzerindeki etkiler ise daha derinlemesine araştırılmalıdır.
Sonuç ve Çözüm Önerileri
Mikroplastiklerin çevreye yayılmasını engellemek için:
- Plastik kullanımının azaltılması,
- Daha fazla geri dönüşüm uygulamaları ve
- Alternatif biyobozunur malzemelerin kullanılması gibi önlemler gereklidir.
Ayrıca, deniz temizliği projeleri, mikroplastiklerin okyanuslarda birikmesini önlemek için önemlidir.
3 yorum:
Araştırmacılar, belli bölgelerde daha yoğun olmak üzere küresel olarak okyanus diplerinde milyonlarca ton mikroplastik olduğu tahmin etmektedir.
mikroplastik tüketimi yasa koyucular tarafından engellenmeli tüketiciler ekonomik kaygılar ile mikroplastik içeren ürünleri tercih edebiliyor bunun önüne geçmek için bu ürünlerin üretimi ve dağıtımı kısıtlanmalı.
evet katılıyorum cam plastikten daha ucuz malzeme olmasına rağmen neden her yer plastik akıl alır gibi değil. petrol lobisi mi var anlamıyorum
Yorum Gönder
Merhaba, daha kaliteli bir site için yorumlarınızı bekliyoruz.