Dokuma Makinesi |
Dokuma makinesi (Alm. Webmaschine, f; Fr. machine à tisser, f; İng. loom; weaving machine), çözgü ve atkı ipliklerini belirli bir örgü planına göre birleştirerek bir tekstil yüzeyi oluşturan makinelere denir. Dokuma makineleri, günümüzde yüksek hızlarla üretim yapabilen ve teknolojinin en son gelişmelerinden yararlanan makinelerdir. Dakikada atılan atkı sayısını (yani devir sayısını) 800’ün üzerine çıkardıkları gibi dokuma enlerinde 3.5 - 4 metre gibi büyük genişliklere ulaşmış bulunmamaktadırlar. Ağızlık açma sistemlerinde elektronik programlama giderek yaygınlaşmakta ve tüm tezgah fonksiyonlarının mikroprosesörle kontrolü mümkün olmaktadır. Dokunacak kumaşın ve kullanılacak ipliğin durumu göz önüne alınarak en uygun dokuma makinesi tipini seçmek mümkündür. Her tip kumaşı dokuyabilecek tezgahların yanında, özel bir tip kumaşı dokuyabilenleri de bulabilmekteyiz. Çatışma hızlarındaki artış, kumaş kalitesini de olumsuz etkilememiştir. Makinelerin çok hassas yapılması ve bilhassa atkı ve çözgü gerilimlerinin çok iyi düzenlenmesi mümkün olduğundan, kumaş kaliteleri oldukça iyileştirilmiştir. Modern tezgahlardaki gelişmenin bundan sonra özellikle elektronik mühendisliğinin etkisinde kalarak kapsamlı bir otomasyona doğru gideceği, desenlendirme konusunda da bu olanaklardan geniş çapta yararlanılacağı umulmaktadır. Dokuma kumaşların tekstil dünyasındaki rakipsiz yerini koruduğu sürece, dokuma makinelerindeki gelişmelerin süreceği de kuşkusuzdur. Bu sahada farklı sistemlerin ve teknolojilerin yüksek seviyeli bir yarış içerisinde bulunmaları gelişmelerin takibini dahi zorlaştırmaktadır. Böylelikle dokuma makinesi adım adım insanın yapabileceği işleri devralmaya devam etmektedir.
DOKUMA MAKİNELERİNİN TEKNOLOJİK GELİŞİMİ
Bugün dünyada yaklaşık 3.000.000 mekikli dokuma tezgahının bulunduğu var sayılmaktadır. Bu durumda mekikli tezgahların sayısal oranı % 85 civarında olduğu halde bunların üretimdeki payının % 64 dolaylarında kalması çok dikkat çekicidir. 1955 yıllarında uygulamaya geçilmiş olmasına rağmen, mekiksiz dokuma makineleri imalatı 1958 ile 1965 arasında önemli bir ticari seviyeye ulaşmamıştır. Bunun nedenlerini anlayabilmek için dokuma makinelerinin genel teknolojik gelişim içerisindeki durumunun düşünülmesi şarttır. Yeni bir icada dayanan teknik bir adım belli bir seviyeden başlayarak gelişmesini sürdürür. Başlangıcında yavaş, daha sonra ise hızlı bir evreden geçerek belli olgunluğa erişince durulur. Bundan sonra aynı konuda yapılan başka bir icat ise öncekinin olgunluk seviyesinin üstünden başlar, yani bir sıçrama yaparak gelişme gösterir. Esas teknik gelişme ise bu adım adım yükselip, arada sıçramalar yapan gelişim basamaklarının bileşkesi olacaktır. Normal olarak gelişim basamaklarının olgunluğa erişmesinde geçen zamanın giderek kısalması gerekir. Ancak bazen aşırı uzun veya aşırı kısa gelişim periyotları da görülebilir. Her gelişim evresiyle teknolojik seviye ve ekonomik seviye ve ekonomik durum daha da yükselecektir. Teknik ilerleme hızlı olduğu takdirde, yeni bir üretim tekniği gelişimini tamamlayamadan sonraki bir icat onu geçecektir. Modern dokuma makineleri da yukarıda açıklanan kurallara uygun olarak tesadüfi icatlarla değil, sistematik çalışmalar sonucunda ortaya konulmuştur. Mekiksiz dokuma makinelerinin araştırma ve geliştirilmesi bu sebepten çok pahalı olup yalnızca büyük firma veya firmalar grubu tarafından finanse edilebilmektedir. Otomatik mekikli dokuma makinelerinin geliştirilmesi ortalama 20 ile 30 bin saatlik bir çalışmayı gerektirmiş ve böylece gelişim maliyetleri makinenin satış fiyatından yaklaşık iki yüz kere daha yükseğe patlamıştır. Mekiksiz dokuma makinelerinin geliştirilmesi ise çok daha fazla zaman almış ve ortalama 60 ile 100 bin çalışma saatine ulaşmıştır. Bunların geliştirme maliyetleri de otomatik mekikli tezgahların 10 katı olmuştur. Aynı şekilde gelişim periyotlarının da 10 yıl kadar olacağı tahmin edilmektedir. Mekiksiz dokuma makinelerinin yüksek araştırma ve geliştirme masrafları büyük hesaplamaları, ölçümleri ve testleri gerektirmelerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca makine tasarımının yüksek teknolojik seviyesi ile karmaşıklığı da bu maliyeti çok artırmaktadır. Tamamıyla yeni bir dokuma sisteminin araştırma ve geliştirilmesi için en az 200-400 bin çalışma saatini kapsayan bir kumaş üretiminin planlanması gerekli olmaktadır. Eğer geliştirme periyodu 10 yılı aşmıyor ise o zaman belirli sayıda işçilerden kurulan ekiplerin kendi konuları üzerine konsantre olmaları ve uzmanlaşmaları sağlanmalıdır. Modern makinelerin araştırma ve geliştirme çabalarının oldukça büyük bir riski de mevcuttur. Bazen uzun yıllar üzerinde çalışıldığı halde olumsuz neticeler alındığı için bırakılması icap eden dokuma sistemleri de oluşmuştur. Öte yandan, başarılı bir biçimde ve zamanında ortaya konulan bir araştırma ve geliştirme ürününün, satışa fiyatı emsallerinden çok yüksek olan üstün bir teknolojik seviyeye ulaşması da mümkün olabilir. Böyle bir başarı makine imalatçısına ekonomiklik sağlar ve teknolojik ilerlemenin esas itici gücünü daha mükemmele eriştirme çabaları oluşturur. Teknik seviyenin yükselişi hiç şüphesiz satış fiyatını da önemli ölçüde artıracaktır. Bu artış sınırsız olmayıp, örneğin belli bir makinenin teknik seviyesi dünya standartlarının % 19’unun üzerine çıkığı zaman, satış fiyatının da ortalama piyasa fiyatlarının % 15-20’si oranında yükseleceği ileri sürülmektedir. Teknik seviye ile fiyatın bağımlı olması makine imalatında iyi düzenlenmiş, bilimsel esaslara dayanan ve araştırma geliştirme faaliyetlerine önem veren firmaların kurulmasına teşvik etmiştir. Bu bağıntı günümüzde ileri teknoloji seviyesine sahip dokuma makinelerinin niçin bu kadar pahalı olduğunu da açıklamaktadır. Bundan başka, eğer üretim mevcut teknik seviye ile uyum sağlayamıyor ise, o zaman aşırı yüksek teknik seviyeye sahip bir makineden genel olarak ekonomik bir çalışma beklenmemelidir. Örneğin mekiksiz ve çok fazla dokuma makinelerinin prensipleri 50 yıldan beri bilindiği halde yakın zamana kadar ticari önem kazanamamış olmaları belli nedenlere bağlanabilir:
El Dokuma Tezgahı |
1. İleri teknoloji seviyesine sahip makinelerin imalatında kaliteli malzeme, aşırı hassas mekanizmalar ve mükemmel yapıda hidrolik, pnömatik ve elektronik sistemlerin kullanılma zorunluluğu belli bir sürenin geçmesini gerektirmiştir.
2. Tekstil makine mühendisliği ve makine imalat sanayi böylesine yüksek hassasiyette makineleri makul fiyatlarla üretmeyi başaramamışlardır.
3. Tekstil endüstrisi, böyle ileri teknikleri kullanabilecek organizasyona ve otomatizasyonu teşvik edici bir ortam sağlayamamıştır. İl mekiksiz dokuma makineleri dar olarak imal edilmişlerdi. Örneğin ilk Sulzer mekikçikli tezgahının eni 2.16 m. jet dokuma makinelerinin ki ise 4.05 m. idi. Fakat bu genişlik gitgide artırılmış, mekikçiklerde 5.45 m.’ye, hava jetlilerde ise 4 m.ye ulaşmıştır. 1965 ile 1975 yılları arasında toplam kumaş üretimi % 10-12 azalmış olmasının sebebi daha yüksek üretim hızı olan dokuma makinelerinin imal edilmiş olmasındandır. Ayrıca vardiya sayıları genel olarak artırılmış ve makinelerin ortalama verimi % 82-85 civarına yükselmiştir. Otomatik mekikli dokuma makinelerinin imalatı tahmin edilen durumun aksine kesilmemiş, yalnızca 1978’de bunlardan 30.000 tane daha imal edilmiştir. Her ne kadar mekikli tezgahlar yüksek üretim seviyelerine çıkamıyorlarsa da, yine de yapımları devam etmektedir. Buna karşılık 1985 yılından itibaren jetli, mekikçikli ve kancalı sistemlerin daha hızlı bir şekilde yayılacağı umulmaktadır. Mevcut koşulların sürmesi halinde, 1990 yıllarında kancalı dokuma makinelerinin üretimde en büyük paya sahip olacaklarına kesin gözüyle bakılabilir. Birim üretim alanı (1 m²) için verimde görülen artışın nedeni sadece modern tezgahların yüksek üretimi olmayıp aynı zamanda masura değiştirme işleminin ortadan kaldırılmış olmasından dolayıdır. Ayrıca mekiksiz tezgahlara uygulanan geliştirilmiş durdurma mekanizmaları, kumaş kalitesini yükselttiği için, kumaş kontrolü ve cımbız işlemleri çok azalmıştır. Modern tezgahlarda işçilik verimini yükselten çeşitli faktörler bulunmaktadır. Böylelikle örneğin bükümsüz, haşıllanmamamış çözgüler su jetli dokuma makinelerinde çalışabilirler. Çözgü leventlerinin hazırlanmasında büyük cağlıkların kullanılması ise işlem sayısını azaltmıştır. Mekiksiz tezgahlarda işçilik verimini artıran en önemli etken ise, masura sarma ve batarya doldurma işlemlerinin ortadan kaldırılması olmuştur. Çünkü el ile yapılan işlemler yavaş yavaş ortadan kaldırılmaktadır.
Dokuma Makinesi Ön Görünüş |
DOKUMA MAKİNELERİNİN SINIFLANDIRILMASI
Dokuma makinelerinin sınıflandırılmasını çeşitli şekillerde, yapmam mümkündür. Faz sayısına, atkı atma sistemine, ağızlık açma mekanizmasına göre sınıflandırmalar yapılmıştır.
I. Faz sayısına göre dokuma makinelerinin sınıflandırılması.
A. Tek fazlı dokuma makineleri
Endüstride kullanılmakta olan dokuma makineleri tek fazlı sistemlerdir. Mekikçikli, kancalı veya akışkan jetli dokuma makineleri belli bir çalışmanın da, dokuma işlemlerinden ağızlık açma, atkı atma ve tefe vurma safhalarını bir kez gerçekleştirmektedirler. Tezgah üzerinde aynı anda ikinci bir ağızlık açma, atkı atma veya tefeleme yapılması mümkün değildir.
B. çok fazla dokuma makineleri
Bir dokuma makinesinde, aynı anda farklı yerlerde birden fazla dokuma işlemi gerçekleştiriliyorsa, bunlara çok fazlı dokuma sistemleri denir. Bunlardan belli bir anda, birden daha fazla yerde ağızlık açılırken, atkı atma ve tefe vurma işlemleri de yapılmaktadır. Çok fazlı dokuma makineleri kendi aralarında ikiye ayrılmaktadır.
1. Yuvarlak dokuma makineleri: Eskiden jüt, şimdilerde polipropilen veya polietilen şeritlerden çuval dokuyan 4 veya 6 mekikli makinelerdir.
2. Düz çok fazlı dokuma makineleri: Bu makinelerde dokuma işlemi aynı anda bir çok yerde vuku bulmaktadır. Küçük atkı taşıyıcılar önlerine açılan ağızlıkta ileri gelirken, bir atkılık iplik uzunluğunu kumaş enince taşırlar. Tefeleme sürekli olup, genellikle profilli dönel bir tarak ile gerçekleştirilir. Çalışma hızı çok yüksek olmayan buna karşılık atkı kayıt hızı 2000m/dak. Civarında bulunan makinelerdir. Sıra ağızlıkı ve dalga ağızlıklı sistemler düşünülmüş olmakla birlikte ticari bir önem kazanamamışlardır. İki fazlı sert kancalı dokuma makinelerinin da düz çok fazlı tezgahlar sınıfına alınması gerekmektedir.
II. Atkı atma sistemine göre dokuma makinelerinin sınıflandırılması:
A. Mekikli dokuma makineleri
Atkının içinde masura taşıyan bir mekikle kaydedildiği dokuma makineleridir.
1. El tezgahları
Bunlar insan gücüyle çalışan dokuma sistemleridir.
2. Mekanik dokuma makineleri
Motor gücüyle tahrik edilen fakat masura değiştirme mekanizması olmayan dokuma makineleridir.
3. Otomatik dokuma makineleri
Bunlar otomatik masura değiştirebilen makineler olup, eskiden mekik değiştiren tipleri de yapılmaktaydı. Bu tiplerin imalatı 1960 yılından bu yana durdurulmuştur. Ayrıca masura sarım işleminin tezgah üzerinde yapıldığı unifilli okuma makineleri da bu gruba girmektedir.
b) Mekiksiz dokuma makineleri
Mekiksiz atkı kaydeden dokuma makineleri ayrıca sınıflandırılmaktadır.
1. Balistik atkı atma sistemleri (Mekikçikli Dokuma Makineleri)
Bunlar tek veya çok mekikçikli dokuma makinelerini kapsamaktadırlar. Atkı taşıyıcı sert bir kütle olup fırlatıldığı zaman atkıyı da beraberinde götürmektedir. Tek mekikçikli Textima ve Novostav dokuma makineleri iki taraflı atış yaparken çok mekikçikli olanlar (Sulzer) tek taraftan atkı atabilmektedirler.
2. Kancalı Dokuma Makineleri
Bir veya daha çok sayıda kanca tarafından atkı kaydının yapıldığı sistemlerdir. İlk zamanlar Gabler atkı transfer sistemini kullanan bu makineler artık yalnızca Devas, uç transfer sistemiyle çalışmaktadırlar. Kancalı tezgahlar esas olarak sert kancalı ve esnek kancalı olarak alt sınıflara ayrılmakta ve bunlar tekrar gruplanmaktadır. Esnek kancalı tezgahlar genellikle çift kancalı olmakla birlikte tek esnek kancalı modellere de rastlanmaktadır. (IWER). Sert kancalı dokuma makinelerini, tek, çift, teleskopik ve iki fazlı olanlarından başka, yüz yüze halı veya kadife dokuman iki kancalı modelleri de imal edilmektedir.
3. Akışkan jetli dokuma makineleri
Atkı kaydının bir akışkan jeti (hava veya su) yardımıyla gerçekleştirdiği dokuma makineleri son zamanlarda büyük önem kazanmıştır. Jetki dokuma sahasında önceleri su jetli dokuma makineleri atılım yapmış fakat hava jetli dokuma tekniği bunların önüne geçmiştir. Üzerinde en çok araştırma yapılan bu sisteme geleceğin dokuma yöntemi gözüyle bakılmaktadır. Bütün bu temel sistemlerden başka bunların bileşimleriyle de atkı kaydı yapılabilmektedir. Masurasız mekikle, havalı kanca ile vb. yapılan atkı atma işlemleri böyledir.
III. Ağızlık açma mekanizmalarına göre dokuma makinelerinin sınıflandırılaması:
Değişik yöntemlerle atkı kaydı yapılan dokuma makinelerinde ağızlığında ağızlığın açılması için üç temel mekanizma kullanılmaktadır. Bu mekanizmaların seçimi ve kullanılmasında dokuma makinesinin dizaynı ve üretilecek kumaşın cinsi birinci derecede önem taşımaktadır. Ağızlık açma mekanizmaları bakımından dokuma makineleri şu şekilde sınıflandırılmaktadırlar.
A. Kamlı (Eksantrikli) Dokuma Makineleri
Bunlar desenleme kabiliyeti az, yani küçük raporlar dokuyabilen buna karşılık en yüksek devir sayılarında çalıştırılabilen tezgahlardır.
B. Armürlü Dokuma Makineleri
Armürlü makineler, kamlı olanlara göre daha büyük desenleme olanağı bulunan delikli karton veya elektronik sistemlerle programlanabilen dokuma makineleridir. Çalışma hızları bakımından dokuma makinesine sınırlama getirirler. Kamlı tezgahlar kadar hızlı çalıştırılamazlar.
C. Jakarlı Dokuma Makineleri
Desenleme kabiliyeti en yüksek olan dokuma makineleri bunlardır. Tezgahın üst kısmına kurulmuş bir ilave şasiye monte edilen jakar makinesi vasıtasıyla, çözgü ipliklerini tek tek kontrol etmek, mümkün olmaktadır. Kamlı ve armürlü sistemlerin gücü çerçevelerini kontrol etmelerine karşılık, jakarlı sistemde harniş kaytanları yardımıyla bizzat gücü grupları kaldırılıp indirilir. Jakarlı dokuma makineleri çalışma hızı bakımından en sonda yer alırlar. Bunların armürlü tezgahlardan daha yavaş çalışmaları gerekir. Ağızlık açma mekanizmalarının kombinasyonu ile, “kamlı-jakarlı” veya “armürlü-jakarlı” dokuma makineleri da imal edilmektedir.
Dokuma Makinesi |
AĞIZLIK AÇMA MEKANİZMALARI
AĞIZLIK
Dokuma makinelerinde, atkının atılmasından önce, çözgü ipliklerinin iki tabakaya ayrılarak oluşturduğu, üçgen kesitli tünele ağızlık adı verilmektedir .açılan her ağızlık içinden kaydedilen atkı ipliğinin üstünde ve altında bulunması gereken çözgü ipliklerinin belirlenmesi için çeşitlil sistemler geliştirilmiştir ve bunları çalıştırmakta kullanılan mekanizmalara “ağızlık açma mekanizmaları” denilmektedir. Ağızlık açma mekanizmaları dokuma işlemlerinden ilkini denetler, kumaş kalitesini ve makine kullanışlılık derecesini belirler. Bu bakımdan dokuma örgüsünün sade veya karmaşık olması, örgü raporunun genişliği ve yüksekliği birinci derecede ağızlık açma mekanizmasının seviyesine bağlı olmaktadır. Ağızlık açıldığı sırada çözgü ipliklerinin geçirilmiş olduğu gücülerin bir kısmı yukarıda, bir kısmı aşağıda bulunurlar. Eğer ağızlık gücü çerçeveleri yardımıyla açılıyorsa, bu durumda bütün gücülerin aynı hizada bulunmaları mümkün olmayacaktır. Gücülerin tek tek harniş kaytanları ile kaldırıldığı durumda da yine benzeri sorun ortaya çıkmaktadır. Yani eğeri aşağı ve yukarı çözgü tabakasındaki ipliklerin bir hizada bulunması isteniyorsa kumaş çizgisine daha yakın olanların az, kumaş çizgisine uzak olan gücülerin ise uzaklıklarına göre daha fazla kaldırılmaları gerekir. Böylece “ temiz ağızlık” elde edilmiş olacaktır. Gücü ile kumaş çizgisi arasında ipliklerin aynı hizada olmasına karşılık, gücü ile çapraz çubuklar arasında bu iplikler bir hizada olmayacaklardır, ancak bu kısımdan atkı taşıyıcı geçmeyeceği için karışık olmaları önemli değildir. Çeşitli örgülerin dokunmasında bazı çerçevelerin, rapora uygun olacak biçimde, peş peşe yukarıda ve aşağıda (birkaç atkı için) kalmaları gerekebilir. Bezayağı dokuma bir çerçeve her atkıda konum değiştireceğinden bu durum söz konusu değildir. Eğer aynı hareketi birden fazla atkı için yapması gereken çerçeve, atkı aralarında konum değiştiriliyorsa bu ziyan edilmiş hareket olacaktır. Örneğin raporda çözgü ipliği, üç atkının üstüne bulunuyorsa, bunun çerçevesinin de bu üç atkıda yukarıda kalması gerekir. Böylece hareket boşa gitmemiş olacaktır. Buna göre ağızlıklar dörde ayrılır.
a) Altta kapalı ağızlık:
Bunda, bütün çözgü iplikleri her atkıdan sonra en altı konuma inerler. Peş peşe aynı hareketi yapması gereken çözgüler de en altta indirildikleri için büyük hareket sarfiyatı ortaya çıkar. İlkel armürlerde, el tezgahlarında ve tek stroklu jakarlarda bu ağızlık kullanılmıştır.
b) Yarı açık ağızlık:
Bu tip ağızlık çerçeveler yine en alt konuma kadar inerler. Fakat iki veya daha fazla peş peşe üstte kalması gereken çözgü iplikleri en alta kadar değil, sadece orta konuma kadar indirilirler. Böylece hareket miktarından bir parça tasarruf edilmiş olur. Böyle ağızlıklar çift stroklu jakarlarla elde edilirler. Atkı aralarında bazı çözgüleren alta kadar inmediği için bu tipe “yarı açık” adı verilmiştir.
c) Orta kapalı ağızlık:
Bütün çözgü ipliklerinin orta konuma getirildiği ağızlık tipidir. Bir sonraki atkı sırasında yine aynı hareketi yapması gereken çerçeveler bile, bu tip ağızlıkta ortada aynı hizaya gelirler. Bu durumda da büyük hareket israfı söz konusudur. Yine de bu israf altta kapalı ağızlığa göre daha azdır. Pek fazla kullanılmayan bu ağızlık tipi bazı armür ve jakarlarla elde edilmektedir. Leno dokumanın bazı türleri için kullanılmıştır.
d) Açık ağızlık:
Bu ağızlık ile lüzumsuz hareketler ortadan kaldırıldığı için boşa sarf edilmiş hareket yapılmamaktadır. Birbiri peşi sıra aynı hareketi yapacak, ayni yukarıda veya aşağıda kalacak çerçeveler konum değiştirmezler. Dolayısıyla ağızlık da kapanmaz. Ancak bezayağındaki gibi, her atkıda çerçeveler yer değiştirilirlerse yine kapanma durumu ortaya çıkar. Kamlı mekanizmalar ve çift stroklu armürlerle bu ağızlık oluşturulur. Yukarıda bahsedilen ağızlık tiplerinin altta ve ortada kapanan durumlarında, bir hareket ziyan bulunmasına karşılık, atkı aralarında çözgüler aynı düzleme geldiklerinden, kopuk bağlama sırasında dokumacının işi çok kolaylaşır. Bu avantajı sağlamak amacıyla çift stroklu armürlere bütün çerçeveleri kolayca aşağı indiren bir çerçeve seviyeleme cihazı ilave edilmektedir. Buraya kadar açıklanmış bulunan ağızlık oluşumu için çok çeşitli ağızlık açma mekanizmaları geliştirilmiştir. Bu mekanizmaların desen yetenekleri yani dokuyabildikleri örgü raporunun büyüklüğü doğrudan kendi dizayn ve konstrüksiyon olanaklarına bağlıdır. Temelde; kamlı, armürlü ve jakarlı ağızlık açma mekanizmaları olarak üçe ayrılan bu sistemlerin arasına bazı tasarım farklılıkları mevcuttur. Kamlı ve armürlü ağızlık açma tertibatları çerçeveleri çalıştırmaktadırlar. Böylelikle her çerçeve üzerindeki gücüler ve bunlardan geçirilmiş olan çözgüler hareket ettirilmiş olurlar. Bu durumda çerçeve sayısı kadar çözgü grubundan ve çözgü hareketinden bahsedilebilir. Jakarlı ağızlık açmada ise çerçevelere değil, kancalara harniş kabloları ile bağlı gücü gruplarına doğrudan hareket verilir. Sistemler arasındaki diğer bir temel farklılık örgü raporu yüksekliğinin oluşturulmasındadır. Kamlı ağızlık açmada her atkıda hangi çerçevenin nerede olacağı bellidir. Bunu değiştirmek için başka bir örgüye ait kam paketinin takılması icap eder. Armürlü ve jakarlı sistemlerde ise programlama olanağı mevcuttur. Kartonlara delik delmek,bakla ya da çiviler yerleştirmek veya modern sistemlerde olduğu gibi elektronik seçme tertibatı kullanmak, çerçeve veya gücü hareketinin programlanmasına imkan vermektedir.
a)Kamlı ağızlık açma mekanizmaları:
Bunlar bezayağı örgü için olanlarla 4, 5, 8, 10 veya 12 çerçeveli dokumalar için yapılanlar şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Ağızlık hareketi alt mile takılan kamların profillerine uygun olarak meydana getirilir. 8 veya 10 atkı yüksekliğinde raporlar dokuyabilirler. Ayrıca türlü taharlar yapılarak örgü raporunun genişliğini artırmak mümkündür. Alt milden dişlilerle tahrik alan bir ara mile kamlar takarak atkı raporu da yükseltilebilir. Bu mekanizmalar bakım ve maliyet yönünden pahalı değildirler. Basit güçlü olduklarından kumaş hatalarına sebep olmazlar ve tezgah hazını da sınırlamazlar. En büyük mahzurları sınırlı desenleme olanaklarıdır. Ayrıca örgünün değiştirilmesi gerektiğinde kamp plakalarının değiştirilmesi veya en azından yeniden düzenlenmesi gereği bu sistemlerin sık sık örgü değiştirilmesi gerekmeyen durumlarda kullanılmasını teşvik etmektedir. Kamlı sistemlerle dokunabilen kumaşları bile bu nedenle eğer sık sık desen değişecekse armürlü tezgahlarda dokumak uygundur. Dünyada dokunan kumaşların çoğu bu tip ağızlıklı sistemlerle üretilmektedir.
b) Armürlü ağızlık açma mekanizmaları:
Armürlü mekanizmaların desenlendirme olanağı çok daha geniş olup, 12,16,20,25 ve çok özel durumlarda 33 hatta 45 çerçeveye kadar dokuma yapmaları imkanı vardır. Bütün çerçeveler bir kam veya krank tahrikli kaldırma mekanizmasıyla hareket ettirilir. Fakat çerçevelerin kalkış düzeni, belli bir kumaş örgü raporu için hazırlanan desen zinciri, delikli kart veya program bandıyla kontrol edilir. Çerçeve sayısının belli olduğu bir durumda, kartonun veya desen zincirinin uzunluğu artırılmak suretiyle örgü raporunun yüksekliği çok büyütülebilir. Buna taharlama olanakları da ilave edilirse armürlü sistemlerle çok geniş desenleme olanakları bulunduğu anlaşılacaktır. Bütün bunlara karşılık bu mekanizmaların kuruluş ve bakımı güç ve pahalıdır. Hareketli parçaları çok olduğundan bir takım aşınmalar ortaya çıkmaktadır. Kumaş hatalarına sebep olabilir ve çalışma hızına sınırlama getirirler. Modern dokuma makinelerinde armür hızları 700 dev/dak. Seviyesine ulaşmış bulunmaktadır. Fakat modern makinelerde tezgah hızlarını asıl sınırlayan faktörün kullanılan malzeme olduğunu da belirtmeliyiz. Armürlü tezgahlarda desen değiştirmek daha kolay ve masrafsız olup kısa zamanda halledilebilmektedir.
c) Jakarlı ağızlık açma mekanizmaları:
Dokuma makinelerinde desenlendirme olanağı en geniş olan ağızlık mekanizmaları jakarlı olanlardır. Bunlar bir program dahilinde bireysel gücü gruplarını işletirler. Jakar makineleri en az 200 gücü kaytanını kontrol edebilecek şekil yapılır. (Kenar jakarları daha az sayıda gücü için üretirler). Jakar büyüklüğünü kanca sayılarıyla vermek daha yaygındır. Çünkü her kanca, bir grup gücüyü kontrol etmektedir. 400, 600, 800, 1200, 1600 ve 2400 kancalı jakarlar imal edilmektedir. Ticari jakar makinelerinin 408, 612, 660, 896 ve 1344 kancası bulunur. Daha büyük sayıca kancaya ihtiyaç duyulursa iki jakar makinesi yan yana kullanılabilir.
KAMLI AĞIZLIK AÇMA MEKANİZMALARI
Dokumada, örgü raporuna göre çerçeve hareketini sağlayan mekanizmalar incelendiğinde bunların çoğunlukla kamlı olduğu görülmektedir. Ayrıca kol mekanizmaları, eksantrik ya da dairesel olmayan dişliler de bazen bu iş için kullanılmaktadır. Bu hareket verme mekanizmaları dokuma makinesi ana milinin dönme hareketin, çerçevelerin inip kalkma hareketine dönüştürmektedir. Hareket genellikle manivelalar, çekme kolları, zincirler, kablolar ya da bantlardan oluşan bir takım tertibatlarla aktarılır. Jakar makinelerinde harniş kaytanlarına gücüler bağlanmış ve alt uçlarına ağırlık veya lastikli geri çekme vasıtaları takılmış olup bunlar kaldırma tertibatıyla irtibatlıdır. Günümüzde kam dizaynı bilgisayarlar ile yapılmaktadır. Hareket eğrisinin denklemleri verilmekte ve kamın polar koordinatları, izleyici yarı çapı ile takım tezgahının bıçakları dikkate alınarak hesaplanabilmektedir. Ağızlık açma mekanizmalarının tanıtılmasında kullanılan “pozitif” ve “negatif” terimleri aynı zamanda kamların iki kategoride toplanmasını sağlamaktadır. Eğer çerçeveler tamamıyla kam ve kol mekanizmaları tarafından kaldırılıp indiriliyor ve sürekli kontrol ediliyorlar ise böyle bir durum “pozitif” ağızlık açmayı temsil eder. Herhangi, bir geri getirme kuvveti (yay, ağırlık) kullanılmaz. “Negatif” ağızlık açma sırasında mekanizma çerçeveleri sadece kaldırır (veya indirir). Çerçevenin geri getirilmesi için yay veya ağırlık gibi bir kuvvete gereksinim duyulur.
POZİTİF KAMLI AĞIZLIK AÇMA MEKANİZMALARI
Geri getirme tertibatları olmadan çerçevelerin hem kaldırılması hem de indirilmesi pozitif kamlarla sağlanmaktadır. Daha iyi bir görüş, aydınlatma ve temizlikçi açısından dokumanan edeüst yapısı bulunmayan tezgahlar tercih edilir. Bu bakımdan çeşitli pozitif kamlı ağızlık açma mekanizmaları düşünülmüştür. Modern ağızlık açma ve tefe mekanizmalarında genellikle bir kam ile karşılık kam çifti kullanılarak pozitif hareket elde edilmektedir. Her kamın bir izleyicisi bulunmakta ve bunlar bir manivelaya takılmaktadır. İzleyiciler arası uzaklık sabittir. İzleyiciler kendilerine ait kamların çevresi üzerinde hareket ettiklerinden karşılık kamın çok hassas olarak dizayn edilmiş ve millerin, kamların ve izleyicilerin birbirlerine göre çok iyi ayarlanmış olmaları şarttır. Bu ise yüksek bir mühendislik seviyesine ihtiyaç göstermektedir.
4 yorum:
ilk zamanlardaki dokuma makineleri nerde şimdiki canavar gibi çalışan makineler nerde gelişim çok hızlı keşke ülke olarak tekstil makineleri üretebilsek
dokuma makineleri mekanizmaları nedir, dokuma makineleri, dokuma makinesi çalışma prensibi nasıldır, dokuma makine çeşitleri nelerdir,
Merhaba. Özel bir tekstil firmasında mekanik bakım mühendisi olarak iş başı yaptım. Sulzer ve Dornier marka dokuma tezgahlarımız ve büküm makinalarımız var. Piyasada dokuma tezgahları ve büküm makinalarıyla alakalı teknik bilgiler içeren bir kitap bulmam mümkün müdür? İletişim adresinizi bulamadım, umarım bir cevap alabilirim...
dokuma makineleri ile ilgili teknik bilgileri dokuma makinesi üreticisinden veya ithalatçılarının kendilerinden temin edebilirsiniz
Yorum Gönder