Tekstil ve Moda

Kumaşta Aranan Temel Özellikler

Dokuma kumaşlar. 
Kumaşların temel nitelikleri ile kumaş yapısının, istenilen belli bir kullanım amacına göre, o amacın gerektirdiği niteliklerde; sunulan pazarın ve mevsimin şartları ve beğeni ölçütleri dikkate alınarak, en uygun ham madde ile kurum için en yüksek karlılığı getirebilecek ekonomik değerlerde hazırlanması gerekir. Bütün bu gereksinimler dikkate alındığında, kumaştan beklenen temel özellikler aşağıda özetlenmiştir: 

Isı yalıtımı 
Giysinin vücut ısını 36 - 37 derece civarında tutulması beklenir. Terleme söz konusu ise terin dışarı atılması ve sıcaklığın düşürülmesi istenir. Hava soğuk ise ısı yalıtımı istenir. Kumaş içindeki gözenekler ne kadar çok olursa buraya sıkışmış durgun hava kötü bir iletken olduğundan iyi bir ısı yalıtımı sağlanır. Örneğin kalın battaniye ve yumuşak kumaşlar yüksek oranda hava içerirler. Lifin 20 derecede ısı iletkenliği 200 miliwatt / m halının 50 mwatt/ m durgun havanın ise 25 mwatt/m civarındadır. Soğuk havalarda vücut ısısının örtülmemiş olan baştan kaybedilir. Zayıf bir insan vücut ağırlığına oranla geniş bir yüzeye sahip olduğundan daha çabuk ısı kaybeder. 

Su İticilik 
Bu özellik kumaş yüzeyine su damlacıklarındaki moleküle çekmeyen ve böylece damlacıkların yuvarlak biçimlerini bozmadan yuvarlanmasını sağlayan kimyasal apreler ile kazandırabilir. Ayrıca uygun sıklıkla dokunan pamuklu kumaşlar bir miktar ısınınca şişer ve gözenekleri tıkayarak su geçirmeyi engelleyebilir. Polyester su emmez ancak suyu içeriye geçirebilir. Bal mumu ya da silikonlu apreler bu özelliği sağlayabilir. 

Sağlamlık ve Dayanıklılık 
Hangi amaca hizmet ederse etsin (giyim, ev tekstili, dekoratif, endüstriyel vb.), her kumaş kullanım esnasında belirli zorlamalar, gerilimler, sürtünmeler ve dış etkenlere maruz kalmaktadır. Her kumaşın, kendisi için öngörülen kullanım ömrü içinde, bu etkilere dayanabilecek yeterlilikte bir sağlamlığa sahip olmalıdır. 

Rüzgar Geçirmeme 
Kumaşın yapısı daha sıkı yapılarak gözenekler daraltılır ve hava geçirgenliği azaltılır. Böylece rüzgardan korunma sağlanır. Ancak hiç hava geçirmeyen kumaşlar terin dışarı çıkmasını engelleyeceğinden sağlıksızdır. 

Hava geçirgenliği, kumaşın belirli bir alandan belirli bir zaman diliminde geçirdiği hava miktarı olarak tarif edilir. Kumaşın birim alanında; birim zamanında bir yandan öbür yana geçen hava miktarıdır. 

Tuşe 
Bu nitelik daha çok giysilik kumaşlar için önem taşımaktadır. El yoklamasıyla ve kişilerin algılama yeteneklerinin el verdiği ölçüde (bu amaç için geliştirilen çeşitli test cihazları olmakla birlikte) hissedilebilen yumuşaklık, sertlik ve dökümlülük gibi kavramları içermektedir. 

Giysinin tene değdiği zaman algılanan duygular bütündür. Bunlar karıncalanma tahriş kumaşın verdiği solukluk hissi lif dökülmesi bölgesel gevşeklik nem ve yapışkanlık hissi yumuşaklık alerjik tepkiler vs. dokunma konforunu etkiler. Yüzeyi pürüzsüz kumaşların pürüzlü ve tüylü kumaşlara göre daha çok terli tene yapıştığı saptanmıştır. Çünkü pürüzlü kumaşta temas yüzeyi azalmaktadır. Bu arada ter ile kumaş arasında hava boşluğu kaldığından tenin kuruması kolaylaşır ve bu da rahatlık duygusu verir. Kısa kaba ve sert lifler rahatsızlığa neden olurken uzun ve yumuşak lifler daha rahat hissettirir. Kumaştaki kimyasal maddelerin ya da boyaların insan teninde yapacağı etkiler göz önüne alınmalıdır. Bazı kimyasal maddelerin giysi üretiminde kullanılması yasaklanmıştır. Doğal liflerin nem emiciliği ısı iletkenliğini olumlu yönde etkiler. Bu tüm kumaşlar içinde söylenebilir. 

Esneklik ve Formunu Koruyabilme 
Kumaşlar, kullanım esnasında uğradıkları gerilim ve zorlamaların neticesinde esnerler. Yani, enine ya da boyuna hangi yönde bir kuvvetle karşılaşırlarsa, o yönde bir ölçüde uzarlar. Bu nedenle boyutları değişir. Ancak, karşılaştıkları kuvvetin etkisi ortadan kalktığında, kullanılan ham maddenin niteliklerine de bağlı olarak, belirli ölçüde tekrar eski boyutlarına dönmelidirler. Bu durum, yıkama ya da kuru temizleme işlemlerine maruz kalmaları durumunda da aranan bir özelliktir. 

Koruyuculuk 
Hangi amaç için kullanılırsa kullanılsın, tüm kumaşlar genel anlamda bir örtme görevi görürler. Bu nedenle, kumaşların dış etkenlere karşı korumaları ve bu etkileri olabildiğince önlemeleri gerekir. 

Işınım Isısı 
Seyrek dokulu kumaşlar ışığın içeri girmesine izin verir ve vücudun ısınmasına neden olur. Açık renkli kumaşlar ışığı daha fazla yansıttığı için koyu renkli kumaşlara göre vücudu daha serin tutar. Kullanılan kimyasal maddelerin ve boyanın cinsi de emilen ya da yansıtılan ışık miktarını etkiler. Dış yüzeyi alüminyum folyo ile kaplanmış kumaşlar ışığa dayanıklıdır. 

Geçirgenlik 
Daha çok giysilik kumaşların, dış etkilerden özellikle soğuk ve sıcağı geçirmemeleri, fakat buna karşılık vücuttaki ter vb. nemi emerek bünyesinde buharlaştırıp dışa atmaları istenir. Vücudun aşırı terli ve nemli olduğu durumlarda kumaşın teri emerek dışarıya vermesi ve buharlaşmayı sağlaması gerekmektedir. 

Görünüm 
Desen olarak da adlandırabileceğimiz bu nitelik, kumaşın sunulacağı pazar, mevsim ve moda eğilimi gibi etkenlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Her ne kadar moda; deseni, renkler, motifler ve genel görünüm olarak etkilemekte ise de, kumaş üretiminde kullanılan ham madde, örgü ve teknolojik gelişmelerden de moda etkilenmektedir. 

Ekonomiklik 
Üretilen kumaşın, tüketici tarafından rahatlıkla satın alınabilecek, üretici tarafından ise yüksek kar getirebilecek en uygun ekonomik değerde olmasıdır. Ekonomik gücü ve sosyo kültürel yapısı ne olursa olsun, pazara sunulan bir kumaşı satın alacak hemen herkesin ortak davranışı; önce bakıp görüp beğenmek, sonra yakından inceleyip elle yoklamak, hissetmek ve en sonunda da fiyatının sormak şeklinde gözlenmektedir. Bu da demek oluyor ki; ilk etki görünümle başlamakta, tuşe ile gelişmekte ve ekonomiklikle kesin sonuca bağlanmaktadır. 

Dikime Uygunluk 
Kumaş üretildikten sonra çeşitli testlere tabi tutularak performans özellikleri değerlendirilmektedir. Özellikle mekanik özellikleri bakımından dikime uygunluk özelliği son derece önemlidir. 

Alev Almazlık 
Bir lif cinsinin yanabilirliğini Sınır (Limit) Oksijen İndeksi (LOI) değerini ölçerek belirlemek mümkündür. Hava % 21 oksijen içerir ve % 21 den az LOI değerine sahip lifler yanıcı iken bu orandan fazla olan LOI değerine sahip lifler daha az yanma kabiliyetine sahiptir. Ancak bu kıstas yanma derecesini tespit için tek kriter değildir yalnızca fikir verir. Piramit ve cam elyaf yanmaz. Ancak sağlığa zararlıdır. Aramit çok yüksek sıcaklıklarda bazı şartlar altında tutuşabilir. Kumaş ne kadar sıkı olursa tutuşma performansı o kadar artar. Eğer eriyerek yanıyorsa eriyen malzeme ağır kumaşlardan daha yavaş uzaklaşır. Buda yanma hızını artırır. Hafif ve seyrek dokulu kumaşlar lif yanmaya eğilimli olmasa bile daha kolay tutuşur. Kumaş yüzeyindeki lif uçlarının çokluğu tutuşabilirliği artırır. Çeşitli aprelerle tutuşabilirlik özelliğini azaltmak mümkündür. Selülozik lifler için Proban ve Pynovatex yün için Zibro apresi kullanılır. IWS maddesi ise sanayide çalışan işçiler için ve itfaiyeciler için koruyucu elbise apresi kullanılabilir. Vücuda oturan elbiseler bol elbiselere göre daha az tutuşma özelliğine sahiptir. Özellikle perdeler için bu özellikle oldukça önemlidir. 

Alev almazlığı etkileyen faktörler: 
- Lif seçimi ve kullanılan lif karışımı 
- Lif ağırlığı. Kumaşın sıklığı. 
- Yüzeydeki hav ilmek miktarı 
- Kumasın yüzeyine uygulanan terbiye 
- Giysi tasarımı 
- Giysinin kullanımdan sonra yıkanması 
- Konpozit yapıda kullanılan materyal çeşidi. 

0 yorum: