Kutnu, genellikle kadın giysisi yapmakta ya da döşemelik olarak kullanılan, pamuk ya da ipekle karışık pamuktan dokunmuş kalın, ensiz, diş diş çizgili kumaş türüdür. Kutnu kumaşlar, ipekten parlak, pamuktan mat çizgiler şeklinde çubuklu olarak dokunmuştur. ipek çizgileri çoğunlukla sarıdır. Zaman zaman renkli olanları da imal edilmiştir Oluşumlarına göre kutnu kumaşlarının türleri ise; zincirli kutnu, sedefli kutnu, darıca kutnu, kemha kutnu, naure (mecidiye) kutnu, demiryolu kutnu ve haşhaşlı kutnu sayılabilir.
Birçok araştırmacı kutnuyu tarif ederken atlas ve kemha arasında bir yüzü ipekli ve diğer yüzü pamuklu olan bir kumaş olduğu ifade etmişlerdir. Kutnu için sadece pamuk ve ipekle dokunmuş bir çiçekli kumaş olarak tarif eden araştırmacılar da vardır. Kelime anlamından yola çıkanlar ise kutnunun Arapça'da pamuk anlamına geldiğini ve dilimizde pamuklu dokumalara verilen isim anlamına geldiğini belirterek, dokunmasında kullanılan iplik cinsine göre tarifini yapanlar da mevcuttur. Genel anlamda pamuktan yapılmış kumaş anlamına gelir. Zamanla çözgüsü ipek, atkısı pamuk olan kumaşlara da bu ad verilmiştir. Atkı iplikleri bir ağızlıktan iki kat olarak atılır. Kutnular atlas ve kemhadan sonra en sık ve en kalın dokunan kumaşlardır. Eskiden daha sık dokunmasına karşın günümüzde daha seyrek dokunmaktadır. Kumaşın dokunduktan sonra pişirilip yumuşatılması gerekir. Daha sonra da perdahlanarak bir parlaklık verilir. 18. yüzyılda sarayda kullanılan kutnulardan üç etek, entari ve şalvar yapılmıştır. Masa örtüsü, perde, yastık yüzü ve mefruşat alanında da çokça kullanılmıştır. Günümüzde Gaziantep'te dokunmaya devam eden geleneksel bir tekstil ürünüdür. Anadolu Selçukluları'ndan beri Anadolu'da dokunan ve kullanılan kutnu kumaş talihte en şaşaalı dönemini 19. yüzyılda yaşar. Gaziantep'te dokunan kutnu kumaşlardan elbise ve turistik amaçlarla bugün de üretilmektedir.
Mor kutnu kumaş. |
Kutnu Kumaş Tarihçesi
Pamuk manasına gelen Arapça'da "kutn" ve İngilizce'de "cotton" kelimeleriyle aynı köke dayanan Kutnu dokumalarının 16. yüzyıldan itibaren dokunduğuna dair bilgiler çeşitli kaynaklarda yer almaktadır. 16. yüzyılda Suriye’den göç eden aileler aracılığıyla Gaziantep'te de dokunmaya başlanan kutnu dokumacılığı, zamanla yöreye özgü karakteristik bir dokuma olarak gelişmiştir. Antep Kutnu'sunun sadece halk tarafından değil, özellikle 17. yüzyılda Osmanlı Sarayı ve saray çevresi tarafından da severek kullanılmış olduğu bilinmektedir.
Antep kutnu dokuma kumaş. |
Gaziantep'e özgü "Antep Kutnu Dokuması" çözgü ve atkılarında malzeme olarak pamuk ve ipek ve çözgüleri ikat tekniği ile desen oluşturacak şekilde boyanarak bezayağı ya da çözgü atlası dokuma örgüsünde çizgili kumaş olarak dokunmaktadır. Kutnu dokumalarında çözgü atlası, dimi ve bezayağı dokuma örgüleri ile ikat tekniği kullanılmaktadır. Dokuma örgüsüne, kullanılan malzemeye, çözgü-atkı sıklıklarına ve desenlerine göre değişik adlar alırlar. Mecidiye, Meydaniye, Hareli, Düz, Çiçekli, Hindiye, Kemha kutnu gibi birçok çeşidi vardır. Kutnu dokumasının, Gaziantep yanı sıra eskiden Bursa, Çorum, Diyarbakır, Edirne, Erzincan, İzmir, Manisa gibi yerlerde de dokunmuş olduğu bilinmektedir. Kutnularda beyaz, sarı, kırmızı, mor, yeşil, bordo, turuncu, pembe (nadiren), mavi, lacivert ve siyah renkler de kullanılmıştır. Kutnulardan üç etek, cepken, entari, şalvar, astarlık, bohça, yorgan yüzü, yastık ve minder yapılmıştır. Antep kutnu dokuması, tüm Anadolu ve Trakya’da geleneksel kadın giyiminde genellikle üçetek olarak kullanılmıştır.
Antep Kutnu Dokuması için, Gaziantep Sanayi Odası tarafından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 19.01.2015 tarihinden itibaren korunmak üzere, 199 nolu mahreç/coğrafi işaret alınmıştır.
1 yorum:
Kerem'in Aslı'ya hediyesi: Kutnu Kumaş
Yorum Gönder