2010'dan 2025'e, 15. Yıl

"Terzi Kendi Söküğünü Dikemez" Peki Neden?


Terzi kendi söküğünü dikemez” atasözü hem günlük yaşamda hem de iş hayatında sık kullanılan, çok katmanlı bir anlam taşıyan bir deyiştir. 

Bu atasözü üzerine kapsamlı ve kültürel bir keşfe çıkmaya hazırsan başlayalım!👇


🪡 “Terzi Kendi Söküğünü Dikemez Mi? 

Türk atasözleri, halkın yüzyıllar boyunca edindiği tecrübeleri kısa, özlü ve öğretici bir biçimde yansıtır. Bu sözlerin çoğu el emeğine, zanaata ve gündelik yaşama dayanır. “Terzi kendi söküğünü dikemez” de bu zanaat merkezli atasözlerinden biridir. Görünürde bir terzilik durumu anlatılsa da, aslında insan doğasının zayıf yanlarını, başkalarına gösterilen özenin kendine gösterilmemesi gibi evrensel bir gerçeği dile getirir.


✂️ Sözün Kelime Anlamı

  • Terzi: Giysi diken, kumaş biçen, onaran kişi.

  • Sökük: Dikişi açılmış, iplikleri sökülmüş, bozulmuş yer.

  • Dikmek: İğne ve iplikle bir şeyi onarmak, birleştirmek.

Bu açıdan bakıldığında, cümle kelime anlamıyla “Bir terzi, başkalarının giysilerini diker ama kendi yırtığını onaramaz.” demektir.
Ancak bu yalnızca yüzeydeki anlamdır; asıl mesaj mecazîdir.


🧵 Mecazî Anlamı

Bu atasözü, insanın başkalarına kolaylıkla yardım edebilirken kendisine aynı özeni gösteremediğini anlatır.
Yani, “insan başkalarının işlerini düzeltir, ama kendi sorunlarını çözemeyebilir.”

👉 Kısaca:

“Kişi, kendi sorununa değil, başkalarının sorununa daha çok zaman ve emek harcar.”

Bu durumun nedeni genellikle “alışkanlık”, “ihmal” ya da “kendini ikinci plana atma” eğilimidir.


🧠 Felsefi ve Psikolojik Yorum

Bu atasözü, insan davranışına dair derin bir gözlemdir:

  • İnsan, dışarıdan bakınca bir sorunu kolay fark eder; ama kendisine aynı mesafeyle bakamaz.

  • Bu da öz-eleştiri zorluğu ve iç körlük kavramlarıyla ilişkilidir.

Psikolojide buna “yardım paradoksu” da denir:

Kişi başkalarının sorunlarını çözmede çok başarılı olabilir, ama kendi duygusal ya da kişisel meselelerinde objektif olamaz.

Bu nedenle atasözü, aslında “kendini tanıma ve farkındalık” çağrısı gibidir.


🧶 Sosyokültürel Bağlam

Anadolu toplumunda terzilik, el emeği ve ustalıkla özdeşleşmiş bir meslektir. Terziler genellikle başkalarına hizmet eden, titiz, sabırlı kişilerdir. Bu yüzden halk, “bunca el emeğiyle çalışan terzinin kendi söküğünü dikememesi” düşüncesini ironik ve öğretici bulmuştur.

Bu ironi, Anadolu'nun emek ve üretim kültürünü yansıtır:

“Usta, en iyi işini bile kendisi için değil, başkaları için yapar.”

Dolayısıyla bu atasözü, fedakârlığın ve kendini geri plana atmanın sembolüdür.


📜 Benzer Anlam Taşıyan Sözler

  • Eğri iğne doğru dikiş tutmaz.” – Yanlış araçla doğru iş olmaz.

  • Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.” – Başkasının işi her zaman daha değerli sanılır.

  • Marangozun kapısı gıcırdar.” – Usta, başkasına hizmet ederken kendi işini ihmal eder.

  • İngilizce’de benzeri:

    “The shoemaker’s children go barefoot.” (Ayakkabıcının çocukları yalın ayak gezer.)

Bu benzerlik, atasözünün evrensel bir gözlemi temsil ettiğini gösterir.


💬 Günümüzde Kullanımı

Bugün “terzi kendi söküğünü dikemez” sözü genellikle:

  • Bir uzmanın kendi alanında kendine yardım edememesi,

  • Bir öğretmenin kendi çocuğuna ders verememesi,

  • Bir doktorun kendi hastalığına çare bulamaması gibi durumlarda mizahi ya da eleştirel biçimde kullanılır.

Örneğin:

“Psikolog ama kendi stresini yönetemiyor, işte terzi kendi söküğünü de bu nedenle dikemiyor.” 

3 yorum:

bu atasözü insanın yakınında olana körlüğünü ifade ediyor bence nasıl gözlerimiz çok yakını göremiyorsa misal kirpiklerimizi göremiyoruz bu da onun gibi biraz geriye çekilip kendimize uzaktan ya da başkalarının gözleri ile bakmalıyız..

Terzi kendi söküğünü dikemez çünkü insanlar genellikle başkalarının sorunlarını çözmeye odaklanır, kendi işlerini ihmal ederler. Ayrıca kişi, kendi eksiklerini dışarıdan göremediği için kendi hatasını düzeltmekte zorlanır.

terzi kendi söküğünü dikemez atasözünün anlamı uzun ve anlaşılır bir şekilde verilmiş teşekkürler...

Yorum Gönder

Merhaba, daha kaliteli bir site için yorumlarınızı bekliyoruz.