Kefen bezi topları. |
Kefen cenazeye saygı anlamına gelir ve hayatını kaybeden kişinin vücudunun dini kurallara uygun olarak örtülme işleminde tercih edilir. Renginin beyaz olması dinimizce belirtilen kefen modellerinde kumaş cinsi aranmaz. Kumaşın daha çok dayanıklılığı ve rengine dikkat edilen kefende tercihen pamuklu kumaş kullanımı tercih edilir. İpek kumaş dinen erkeklere uygun olmadığı için ipek kumaş erkek kefenlerinde kullanılmaz. Erkek kefenlerinde genellikle pamuklu, cenazenin boyutuna uygun en ve uzunlukta, beyaz renk kefen kumaşı kullanılır.
Kefen kelimesi sözlükte örtmek anlamına gelen kefn masdarından gelmektedir. Cenazenin kefenlenmesi işlemine de tekfîn denilir. Ölen kimsenin yıkanıp genelde beyaz olan temiz bir beze sarılarak gömülmesi çevre temizliği, sağlık, insan saygınlığının korunması, ölünün yakınlarının hatıralarına saygı, ölümün hatırlanması gibi hikmetler taşıdığından hemen bütün din ve medeniyetlerde cenaze kültünün önemli bir ögesini teşkil eder.
Kefen Neden Beyazdır
Arapça kökenli örtmek anlamına gelmektedir. Kefen cenazeye saygının bir göstergesidir, beyaz ve pamuklu kumaş olması tercih edilir. Ölüm ile dünya nimetlerinden ayrılan kul saf ve temiz huzura gideceği işaret edilerek kefeni hem sağlık açısından hem de cenazeye saygı açısından beyaz olması dinimizce belirtilmiştir.
Ölüler Neden Kefenlenir
İslam döneminde, cenazenin elbiseyle gömülmesi geleneği kaldırılarak hem ölüye saygıyı içeren hem de israf ve gösterişi önleyen sade bir kefenleme usulü getirilmiştir. Kefenleme için kullanılan kumaş, bir yönüyle ölünün bedenini örtme görevi gördüğü gibi, bir yönüyle de insanın bu dünyadan bir şey götüremeyeceğini, doğduğu gibi çıplak ve sade gideceğini temsil etmek üzere yensiz, yakasız ve dikişsiz sade bir bezdir. İslama göre cenazenin kefenlenmesi işi geride kalanlar üzerine farz-ı kifâyedir.
Kefen Neden Dikişsiz Olur
Yensiz ve yakasız, dikişsiz, cepsiz ve oyasız sade birkaç parça bezden ibaret olan kefen, bir yönüyle ölünün bedenini örtme görevini yerini getirdiği gibi bir yönüyle de insanın bu dünyadan bir şey götüremeyeceğini, doğduğu gibi çıplak gideceğini ve dünyanın fâniliğini temsil eder.
Kefen Bezinin Tarihçesi
Grek-Roma dünyasında, erken dönem Hinduizm'inde, Yahudilik ve Hıristiyanlık'ta cenazenin yıkandıktan sonra kefenlenip gömüldüğü, kefen olarak genelde beyaz keten bezin kullanıldığı, bazen da ölünün elbisesiyle defnedildiği bilinmektedir. İslam öncesi Arap toplumunda Sâmî geleneğin devamı olarak ölünün kefenlenip gömülmesi adeti yanında elbisesiyle gömülmesi âdeti de vardı. Tarihte kefen için genelde Yemen mamulü pamuklu beyaz bez kullanılır, elbise ile defnedildiğinde ise ölenin konumunu ve ona saygıyı temsilen elbisenin yeni ve pahalı kumaştan olması tercih edilirdi (Cevâd Ali, V, 160-161). İslâm döneminde cenazenin elbiseyle gömülmesi adeti kaldırılarak hem ölüye saygıyı içeren hem de israf ve gösterişi önleyen sade bir kefenleme usulü getirilmiştir. Cenazenin kefenlenmesi işi geride kalanlar üzerine farz-ı kifâyedir. Ölenin aksi yönde bir vasiyetinin bulunması bu yükümlülüğü kaldırmaz.
Erkeğin kefeni kamîs, izâr ve lifâfe adı verilen üç parça bezden oluşur. Kamîs boyun kısmından ayaklara kadar uzanan ve gömlek yerine geçen, izâr da don veya eteklik yerini tutan ve baştan ayağa kadar uzanan bir bezdir. Lifâfe ise sargı yerinde olup baştan ayağa kadar uzanarak baş ve ayak taraflarından düğümlenir. Bu bakımdan izârdan biraz daha uzundur. Her üçü de yensiz ve yakasız, etrafları dikişsiz olur.
Kadının kefeni, bu üç parçaya ilave olarak yüzü de kapatacak bir baş örtüsü ile göbekle göğüs arasını kapatacak genişlikte bir göğüs örtüsünden ibaret beş parça bezden meydana gelir. Bu, sünnete uygun kefenleme (kefen-i sünnet) için gereken parça sayısı olup buna imkân bulunamadığında erkek için izâr ve lifâfe, kadın için bu ikisine ilaveten baş örtüsü yeterli olur (kefen-i kifâyet). Bu da mümkün olmadığı takdirde cenazenin bedenini kaplayan tek parça bezle yetinilir (kefen-i zarûret). Buluğ çağına yaklaşmış çocuklar büyükler hükmündedir. Bu çağa gelmemiş çocukların kefenleri sadece izâr ve lifâfeden ibaret olur.
Savaşta şehid düşen kimse, üzerindeki silah vb. malzeme çıkarılarak elbisesiyle gömülür. Şehidin, bedeninin sünnete uygun kefenlemeye göre açık kalan yerlerinin kefenlenerek örtüleceği ve öyle defnedileceği görüşü de vardır. Kefenin elbise dikimine yarayan herhangi bir bez veya kumaştan olması caizse de beyaz pamuklu bezden yapılması menduptur. Hadiste de kefenin temiz ve güzel olması, kefenlemeye özen gösterilmesi, fakat aşırılığa gidilmemesi istenmiştir (Müslim, "Cenâʾiz", 49; Ebû Dâvûd, "Cenâʾiz", 34-35). Bu sebeple kefen olarak çok âdi ve basit bezin veya çok pahalı kumaşın kullanılması uygun görülmez. Erkekler için ipekli kumaştan kefen yapılması câiz görülmezken kadınlar için ipekten ve za'feranla usfur denilen boyalarla boyanmış bezden kefen yapılması genelde câiz veya kerâhetle birlikte câiz görülmüştür.
2 yorum:
Dünya fani gidersin ani; kefenin cebi yok, cimriler için, para öteki dünyaya götürülmez anlamında söylenir.
kefen bez fiyatları normal ancak metrelerce kullanıldığı için kişiye maliyeti yükseliyor.
Yorum Gönder