Tekstil Türkiye'nin en fazla katma değer sağlayan sektörüdür. |
Türkiye'nin kişi başına düşen yaklaşık 10000 dolarlık gelir miktarının gelişmiş ülkelerdeki oranlara çıkarılması gerektiği tartışılmaya devam etmektedir. Bu soruna kalıcı çözüm bulunması için şimdiye kadar izlenen yolların gerçek anlamda bir faydasının olmadığı; eski uygulamaların ilerleyen yıllarda tekrarıyla da problemin ortadan kaldırılmasının mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır. Söz konusu meselenin aşılabilmesi için sanayi ve hizmet sektöründe; katma değeri yüksek ürünlerin üretimi ve yüksek katma değerli hizmetlerin sunumu sağlanmalıdır. Katma değeri yüksek ürünler ve hizmetler; genellikle ağır sanayi, yüksek teknoloji ve gelişmiş pazarlama teknikleri sayesinde dünya pazarına sunulabilir.
Türkiye'nin, çok çalışan ancak emeğinin karşılığını alamayan bir ülke olmasının nedeni ise katma değerli ürün ve hizmetleri, tam anlamıyla küresel pazara sunamıyor olmasıdır. Katma değer ifadesi sadece ürünler için geçerli bir kavram olmayıp hizmet sektörü içinde önemlidir. Örneğin Türkiye, aynı iklim kuşağında yer aldığı benzer yapıdaki ülkeler ile kişi başına turizm gelirlerinde yarışamamaktadır, söz konusu ülkeler; Türkiye'nin kazandığı aynı gelir miktarını, daha az sayıdaki turiste hizmet ederek kazanırken, Türkiye'nin aynı gelir rakamlarına ulaşması için daha çok turist ağırlaması, bir diğer ifade ile daha çok çalışması gerekmektedir.
Tekstil sektöründe de benzer bir durum gözlemlenmektedir; teknik tekstiller (dokusuz yüzeyler bu alanda değerlendirilir), tekstil makineleri, moda ve tasarım gibi katma değerli alanlardaki potansiyel tam anlamıyla kullanılamamakta, genellikle kilogram başına getirisi az olan ürünler ve alanlarda daha yoğun faaliyet gösterilmektedir. Tekstil sektörü ve özellikle dokusuz yüzeyler alanında, Türkiye'nin alması gereken mesafeler olduğu açıktır; küresel anlamda güçlü konumda bulunulan endüstri dalı olmasına rağmen, katma değerli ürün üretiminin az olması nedeniyle çok çalışılan sektörlerden biri de tekstildir. Son yıllarda, artan ar-ge çalışmaları ve patent konusundaki bilinçlenmeye rağmen dokusuz yüzeyler alanında yapılan patent başvuru sayılarının yetersiz olması ve yapılan başvurularında çoğunun yabancı kaynaklı olması, tekstil alanındaki insan gücünün ve bilgi birikiminin, doğru şekilde dokusuz yüzeyler gibi katma değeri yüksek alanlara yönlendirilemediğinin bir göstergesidir. Bu kısır döngünün kırılabilmesi için yapılması gerekenler, dokusuz yüzeyler sektörü ve doğrudan ilişki içerisinde bulunulan tüm sektörlerde genel olarak şu başlıklar altında özetlenebilir;
Makro düzeyde; uygulanabilir kalkınma planları, gündelik ve popülist politikalardan kaçınılarak kaynakların doğru yerde ve doğru zamanda kullanılması, güçlü ve zayıf olduğumuz alan ve sektörlerin belirlenmesi, üniversite-sanayi işbirlikleri, markalaşma, uygun reklam-pazarlama teknikleri, ar-ge faaliyetlerinin ve patent konusundaki farkındalığın artırılması gibi adımların atılması gerekmektedir.
1 yorum:
Türk tekstil firmalarının problemleri, Türk tekstil sektörüne ait sorunlar, Türkiye'de tekstil sektörünün karşılaştığı engeller,
Yorum Gönder