Pop Art akımı; popüler, geçici, düşük bütçeli göz alan işler olarak tanımlanır. |
Pop Art, 1950′lerde özellikle ABD ve İngiltere’de soyut dışavurumculuğa tepki gösteren genç sanatçıların 1960′larda bir akım haline getirdikleri sanat türüdür. İngiltere ve ABD’de değişik koşullarda ve birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmıştır. Pop Art, popüler sanatın kısaltılmış adıdır. Bir terim olarak ilk kez İngiliz eleştirmen Lawrence Alloway’ın Şubat 1958′de Architectural Design dergisinde yayınlanan The Arts and The Mass Media adlı makalesinde görülmüştür. Bu akım sanatçıları, endüstri ürünü artıklarından gazete parçalarına kadar her şeyi kullanmış ve hazır doğa nesnelerini de sanat eseri olarak sunmuşlardır. Pop Art, gerçek ile görüntünün farkını çarpıcı bir biçimde ortaya koyar ve makineleşmiş hazırcı insanı eleştirir. Pop Art teknikleri içinde şablonlar, boya tabancası, baskı resimler, ipek baskının tuval resminde kullanılması vardır. Bu akımın temsilcilerinin birleştikleri tek ilke, resim yapma işinin yaratıcı yönünü yüceltmek, resmin ne yöne gideceğini ve neyi anlatacağını resme başlamadan önce bilmeyi reddetmektir.
Pop art, sıradan nesnelerin örneğin çizgi romanların, çorba kutularının, yol işaretlerinin ve hamburgerlerin konu olarak kullanıldığı ve sıklıkla eserin içerisine fiziksel olarak dahil edildiği bir sanat akımı. Pop art 1950’lerin sonunda ve 1960’larda İngiltere ve Amerika’da ortaya çıkan bir sanat akımıydı. Ona pop art ismini İngiliz sanat eleştirmeni Lawrence Alloway verdi. Bu terimi kullanarak, bu akım içerisinde yer alan resim ve heykellerde kullanılan görsel unsurların aleladeliğine göndermede bulunuyordu.
Pop art sanatçılarının ayırıcı niteliği, çağdaş yaşam üzerinde güçlü bir etkisi olan popüler kültürün bütün yönlerini ayrım gözetmeksizin resmediyor oluşlarıdır. Kullandıkları görsel unsurlar televizyonlardan, çizgi romanlardan, sinema dergilerinden ve her türlü reklamdan alınıyordu. Bu görsel unsurlar kesin ve objektif bir şekilde, herhangi bir övgü veya yergi söz konusu olmaksızın büyük bir doğrudanlıkla ve ödünç alındıkları medyanın kullandığı ticarî teknikler kullanılarak gösteriliyordu.
Pop art, Dada akımının bir uzantısıydı ve bu akım 1920’lerde o dönemdeki Paris sanatının ciddiyetini ve daha geniş bir çerçevede Avrupa’ya savaşı getiren siyasi ve kültürel durumu alaya alan nihilistik bir hareketti. Dada hareketinin Birleşik Devletler’deki öncüsü olan ve kendi dönemindeki seri üretimi yapılan nesneleri yücelterek sanat ve yaşam arasındaki mesafeyi daraltmaya çalışan Marcel Duchamp Pop art gelişiminde en etkili kişi oldu. Pop art akımını etkileyen diğer 20. yüzyıl sanatçıları Stuart Davis, Gerard Murphy ve Fernand Léger’di. Bütün bu sanatçılar tablolarında seri üretimi ve endüstriyel makine çağının ticarî materyallerini resmettiler. Pop sanatçılarının doğrudan öncüleri ise Amerikalı sanatçılar Jasper Johns, Larry Rivers ve Robert Rauschenberg oldu. Bu sanatçılar 1950’lerde, her ne kadar resimsel ve ifadeci bir teknikle de olsa, bayraklar, bira kutuları ve diğer benzeri nesneleri resmettiler.
2 yorum:
pop art kültürü diye de bir şey var
Pop Art; modern sanatın önünü açan, dünyanın en uzak köşesinden aklımızın en derin kıvrımına yolculuk eden ışıltılı bir fikrin en sıradan yansımasıdır.
Yorum Gönder