Boncuklanma test cihazı. |
Boncuklanma, kumaş yüzeyinden çıkan gevşek liflerin kullanım ve yıkama sırasında karmaşıklaşarak küçük lif topçukları oluşturması olarak tanımlanabilir. Özellikle mekanik hareketlerin etkisi ile serbest kalan bu lifler kumaşa birkaç lif tarafından tutunan küçük lif düğümcükleri veya lif grupları haline gelmektedir. Görüntüsü ve tutumu itibariyle istenmeyen boncuklanma hatası aynı zamanda kumaşı oluşturan iplik yapısından liflerin kaybını hızlandırarak kullanım ömrünü azaltmaktadır.
Boncuklanma; kumaş yüzeyine bir veya daha fazla lifle tutulmuş, karmaşık liflerden oluşan küçük lif topları veya gurupları şeklinde gözlemlenen bir kumaş yüzey hatasıdır. Giysilere yıpranmış ve göze hoş gelmeyen bir yüzey görünümü veren boncuklar, kumaş yüzeyinden çıkan gevşek liflerin giysilerin kullanımı ve yıkanması sırasında, sürtünme etkisiyle karmaşıklaşarak küresel demetçikler haline dönüşmesi sonucu oluşurlar. Boncuklanma; incelik, uzunluk, kıvrım, kesit şekli, kopma mukavemeti ve eğilme direnci lifler arası sürtünme kuvveti gibi lif özellikleri, iplik ve kumaşın yapısal özellikleri ve kumaşa uygulanan bitim işlemleri gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.
Bütün doğal, suni ve sentetik lifler az ya da çok boncuklanma eğilimine sahiptir.
İnce liflerden oluşan ipliğin kesit alanında hav oluşturabilecek lif sayısı daha fazla olduğundan, aynı incelikteki iplikler için lif kalınlaştıkça boncuklanma eğilimi azalmaktadır.
İplik içindeki liflerin uzun olması durumunda, ipliğin belirti bir uzunluğunda daha az sayıda lif ucu bulunacağından, aynı incelikteki iplikler için lif uzunluğunun artması boncuklanma eğilimini azaltmaktadır.
Gerilmeye ve tekrarlanan eğilmeye direnci düşük olan liflerden üretilen kumaşlarda boncuklar kolayca koparak kumaş yüzeyinden ayrılırlar, dolayısı ile bu boncukların ömrü kısa olur. Yünün nispeten az boncuklanan bir lif olarak bilinmesinin sebebi de budur.
Örme kumaşlar, dokuma kumaşlara oranla daha az yoğun oldukları için lifler arasında daha büyük boşluklar vardır ve yüzeye göç daha kolaydır. Bu nedenle boncuklanmaya örme kumaşlarda daha sık rastlanmaktadır.
Kumaşlarda atkı, çözgü sıklığı arttıkça kumaş yapısı sıkışarak lif hareketleri kısıtlanacağı için boncuklanma eğiliminin azalması beklenir. (Araştırmacılar 80/20 Yün/Naylon karışımlı kumaşta sıklık % 30 gibi büyük bir oranda arttırıldığı zaman, boncuklanmanın azaldığını belirtmiştirler.)
Kumaşlarda boncuklanma eğilimini etkileyebilecek diğer özellikler örgü tipi ve gramajdır. Kumaş gramajı arttıkça boncuklanma eğilimi düşmektedir. Bu durum örme kumaşlarda daha belirgindir.
Boyama ve bitim işlemleri sırasında kullanılan yumuşatıcılar ve kayganlaştırıcı özellik veren maddeler (Örnek: Silikon ve türevleri) boncuklanma eğilimini arttırırlar.
Polyester, poliamid ve bunların karışımlarına boyut stabilitesi sağlamak için kullanılan termofiksaj işlemi boncuklanma eğiliminin azalmasına yardımcı olmaktadır.
120 veya 130 °C'da yapılan buharlama işlemleri de boncuklanma eğilimini azaltmaktadır.
Buruşmazlık, "easy-care" gibi apre işlemleri sırasında kullanılan reçineler, iplik içindeki liflerin daha iyi yapışmasına neden olduğundan boncuklanma eğiliminde azalma görülmektedir. Buruşmazlık apresi uygulanan Polyester/viskon kumaşlarda, yıkamaya dayanıklı maddeler kullanılması durumunda, boncuklanma büyük ölçüde azalmaktadır.
Pilling (Boncuklanma) Test Yöntemleri
Boncuklanma tayini, kumaş yüzeyinde oluşan lif topaklarının ve tüylenmenin ne kadar sürede veya kaç devir sonrasında oluştuğunu tayin etmek amacıyla uygulanan fiziksel testtir. Sürtme veya çarpma yöntemi ile gerçekleştirilebilir. Giysilerin kullanım sonrasındaki yıkama işlemleri de boncuklanmayı arttırmaktadır. Kumaşların boncuklanma eğilimini test etmek için geliştirilmiş çok sayıda cihaz ve metot bulunmaktadır.
- Martindale
Martindale metodunda ölçüm prensibi; test edilecek numunelerin kendi kumaşına belirli bir tur sayısında sürtünmesine dayanmaktadır. Belirli tur aralıklarında kumaş gramajı tespit edilerek test edilen numunelerden kayıplar tespit edilir ve test sonucunda boncuklanma özelliği standart resimlerle karşılaştırılarak subjektif olarak değerlendirilir.
İlgili standartlar: TS EN ISO 12945-2, ISO 12945-2, ASTM D 4970, BS EN ISO 12945-2.
- Kutu (Pillbox ICI)
Kutu metodunun ölçüm prensibine göre cihazın her bir kutusuna numunelerin hepsi aynı kumaştan olmak üzere 4 adet tüp üzerine geçirilen numuneler dakikada 60 devirle standartta belirtilen turda döndürülerek kumaş yüzeyinde boncuk oluşumu sağlanır ve test sonunda numuneler standart resimlerle karşılaştırılarak subjektif olarak değerlendirilir.
İlgili standartlar: TS EN ISO 12945-1, ISO 12945-1, BS 5811, BS EN ISO 12945-1.
- Düşey takla (Random tumble)
Düşey takla metodu ile boncuklanma özelliklerinin test edilmesi kumaş numuneleri içerisi yumuşak sürtünme hareketi sağlayacak bir malzeme ile kaplı silindirik test haznelerine yerleştirilir. Döndürme hareketi sonucu sağlanan serbest düşme yolu ile rastgele aşındırılarak boncuklanma meydana getirilir. Test sonunda numuneler standart resimlerle karşılaştırılarak subjektif olarak değerlendirilir.
Boncuklanma derecesi (Alm. Pillingsgrad, Fr. degré de boulochage, İng. pilling grade), kumaşların boncuklanma özelliğinin görsel değerlendirilmesinde kullanılan, test edilen kumaş ile standart fotoğrafların kıyaslanmasına dayanan, 1 (en yoğun boncuklanma) ve 5 (hiç boncuklanma yok) aralığında değişen değere denir.
İlgili standartlar: TS EN ISO 12945-3, ASTM D 3512.
0 yorum:
Yorum Gönder