Kitosan, kitin'in deasetilasyonu ile elde edilen lineer bir polisakkarittir. Kabukluların dış iskeletlerinde ve mantarların hücre duvarlarında bulunan bir polisakkarit olan kitinden alınır. Laboratuvar ortamında, bir bakteri tarafından üretilebilen bir polisakkarittir.
Doğal olarak kabuklu deniz canlılarının kabuklarında bulunur ve bu kabukların yüksek oranda lif içeriğinden dolayı önemli bir toz maddesi olarak kullanılır. Elde edilen kitosan tozun kullanım alanları da, genellikle beslenme ve sağlık sektörleridir. Toksik olmaması ve biyoaktif özelliklerinin de bulunmasından dolayı kitosan, ilaç sanayi ve medikal uygulamalarda da sıkça kullanılmaktadır. Kitosanın günümüzdeki en yaygın kullanımı, sindirim sistemindeki yağları tutarak bloke etmesi sebebiyle zayıflama haplarındadır. Ayrıca tekstil sektöründe kumaş üretiminde yardımcı katkı maddesi olarak kullanılmaktadır.
Chitosan (Kitosan) neden yapılır
Kabuklu deniz kabuklularından ıstakoz, karides ve yengeç gibi kabuklardan çıkarılarak üretilir.
Kitinin birçok türevi bulunmakla beraber, bunlar arasında en önemlisi, kitinin deasetilasyonu sonucu üretilen kitosandır. Doğal bir biyopolimer olan kitosan, özellikle son yıllarda araştırmacılar için ilginç bir materyal olarak yerini almıştır. Kitine göre birçok avantaja da sahip olan kitosan başta gıda, kozmetik, ziraat, tıp, kağıt ve tekstil olmak üzere birçok endüstri dalında kullanım alanı bulmuştur. Kitosanın keşfedilişi, 1811 yılında Fransa'daki botanik bahçesinin müdürü Profesör Henri Braconnot'un mantar hücre duvarlarından fungin adı verdiği kısmı izole etmesine dayanmaktadır. Selülozun izolasyonundan 30 yıl kadar önce, 1823 yılında, Odier böcekler üzeride bir çalışma yapmış ve aynı yapının bitkilerin yapılarında olduğu gibi böceklerde de olduğunu görmüştür. Odier daha sonra fungine kitin ismini vermiştir. 1843 yılında Lassaigne’nin kitinin yapısındaki azotun varlığını göstermesi ile kitin maddesinin önemi daha da önemli bir hale gelmiştir. Kitinin elde edilmesinden sonra kitosanın elde edilmesine yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Kitosan ilk kez Rouget tarafından, 1859 yılında, derişik potasyum hidroksit çözeltisinde kitini ısıtması ile bulunmuştur. Rouget, uyguladığı kimyasal ve ısıl işlemlerle kitinin çözünür hale geldiğini gözlemlemiştir. Ledderhose, 1878 yılında kitinin glikozaminden meydana geldiğini tanımlamıştır. Kitosan teriminin kullanıldığı çalışmalar 20. yüzyılın başlarında hız kazanmıştır. Rammelberg 1930'daki çalışması ile kitosanın bu kaynaklarda bulunduğunu ispatlamıştır. Braconnot'un ilk gözlemlerinden 140 sene sonra, kitosan üzerine yazılmış ilk kitap 1951 yılında yayınlanmıştır. 1960'ların başında kitosanın kırmızı kan hücrelerini bağlama yeteneği üzerinde incelemeler yapılmıştır. Sonraki otuz sene süresince, kitosan su arıtma tesislerinde su kirliliği giderici olarak kullanılmıştır. Kitosan birçok önemli özelliğe sahip olduğu için son yıllarda, kitosan üzerine yapılan çalışmalarda ciddi bir artış görülmektedir. Endüstriyel uygulamalarda kitosana duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır.
Kitosan üretimi
Kitin doğada genellikle, deniz yosunları, tek hücreliler (kamçılılar, amip kirpikliler vs.), selentereler, yumuşakçalar, eklembacaklılar, bakteriler, mantarlar, böcekler ve bazı bitkilerde bulunur. En zengin kitin kaynakları ise; yengeç, karides, ıstakoz ve kerevit (tatlısu ıstakozu) kabuklarıdır. Kabuklu deniz canlılarının yenebilir kısımları ayrıldıktan sonra kalan bu atık miktarının sadece % 20’ye yakın bir kısmı değerlendirilebilmekte ve ürün olarak sunulabilmektedir. Denizcilik sektöründe bu kaynaklara ait atıklar yıllık 1,2 milyon tondan fazladır. Bilinen kitosan üretim prosesi, atık kabuklardan kitinin uzaklaştırılması ve kitinden kitosan üretimi şeklindedir.
Tıp ve askeri alanda kullanımı
Kitosan, kanama olan bölgeye uygulandığında elektrostatik etkileşimler sayesinde eritrosit hücrelerini yara ağzına doğru çekmek suretiyle pıhtılaşmayı sağlamaktadır. Bu sebeple ameliyatlarda ya da askeri alanda yaralanmalarda kan durdurucu olarak kullanılmaktadır. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra, toksik olmaması nedeniyle kitosanın gıda endüstrisinde antimikrobiyel ve antioksidan etki sağlamak, durultma, esmerleşme inhibisyonu, emülsiyon oluşturma, yenilebilir film oluşturma, nem tutma, kıvam arttırma, absorbsiyon vb. amaçlarla gıda katkı maddesi olarak kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.
4 yorum:
Kitosan uzun zamanlardan beri yağları bağlayan ve vücudumuzda birikmesini engelleyen güçlü madde olarak kabul edilmiştir. Chitosan (Kitosan), vücut yağlarını kaybetmek için doğal bir yol bulmak için bir yağ yakıcı olabilir denilmektedir.
kitosan antimikrobiyal kumaş, kitosan içeren ürünler neler, kitosan nanopartikül, kitosan özellikleri nelerdir, kitosan üretimi, kitosan yara bandı, kitosanın özellikleri nedir, kitosanın yapısı nasıldır
Kitosan, okyanustan gelen tamamen doğal bir elyaftır.
Derin deniz kalamar özütü olarak da bilinen kitosan, bitkilerin liflerindeki selülozun benzerdir.
Yorum Gönder