Çift kişilik yatak. |
Yatak (bed), kelimesi sözlükte; uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek olarak tanımlanır. Yatak terimi Türkçe’de, mobilya ve döşeği de kapsamakla birlikte, genellikle yatağın mobilya kısmına karyola, döşek kısmına ise yatak denmesi daha yaygındır. Bu noktada yatağı oluşturan en önemli bileşen döşek diye de adlandırılan yataktır. Yatak, üzerine uzanan insanın kişisel konfor ihtiyaçlarına uymalı, kişinin vücut şekline ve uyku alışkanlıklarına uygun olmalı, postür (duruş) problemlerini önlemeli ve gece boyunca dinlenme ve relaksasyon sağlamalı, gün boyunca iyi yaşam hissi oluşmasına yardımcı olmalıdır.
Yatak üretim aşamaları iç yapıda kullanılan malzemeye göre farklılık göstermektedir. Günümüzde yatak üretim sektöründe en çok üretilen yatak tipleri olan yaylı yataklar, lateks yataklar, viskoelastik yataklar, su yatakları ve havalı yataklardır.
Yatak Çeşitleri Nelerdir
Yaylı Yataklar
Yaylı yataklarda iç yapının ana elemanı yaylardır. Değişik kalınlıkta, sertlikte ve farklı yapılardaki yaylar kullanılarak yataklara farklı özellikler katılabilmektedir. Helezon yay, yatak sektörünün önemli bir ekipmanıdır. Üretiminin daha ilk aşamasında yaylık çelik telin aldığı helezon şeklinden dolayı adı helezon yay olarak kalmıştır. Helezon yay, yatak, kanepe, koltuk ve benzeri kullanıldığı tüm ürünlere nefes aldırıp, güç vermekte ve ortopediklik sağlamaktadır.
Yatak üretimi için aynı anda hareket eden bonel yay sistemi veya ayrı ayrı paketlenmiş torba yay sistemi kullanılabilmektedir. Konstrüksiyon dahilinde bulunan tüm helezonik yayların otomatik olarak tela kumaşı ile torbalanması sonucu ayrı ayrı paketlendiği torba yay sisteminde yaylar, birbirinden bağımsız hareket edebilmektedir. Torba yayın temel özelliği, yayların birbirleriyle temasının kesilmiş olmasıdır. Torba yay sistemi, bonel yay sistemine göre yaylı yatak teknolojisinin ileri versiyonunu teşkil etmektedir. Böylece daha sağlıklı ve hijyenik bir ürün haline gelmiştir. Ayrıca torba yayların sıklığı ve küçük çaplarda olması nedeniyle metrekareye düşen yay sayısının fazlalaşması sonucu ortopedik özelliği de artmaktadır. Eğer bonel yay kullanılıyorsa genelde destek amaçlı olarak yayların arasına sünger yerleştirilmektedir. Takoz diye tabir edilen bu malzemeler istenen sıklıkta ve büyüklükte yerleştirilebilmektedir. Daha sonra istenen ölçüde kesilmiş olan yayın etrafı belirli kalınlıktaki sünger ile kaplanmaktadır. Yatağın alt ve üst yüzeyi ise, önce keçe ile kaplanmaktadır. Keçe yayın direk süngere temasını önleyerek yatağa dayanıklılık sağlamaktadır. Daha sonra ise tıpkı kenarlarda olduğu gibi, yatağın alt ve üst yüzeyi de sünger ile kaplanmaktadır. Yatağın kullanıma hazır hale gelmesi için, yaylı yataklar genelde dokuma kumaşlarla kaplanmaktadır. Torba yaylı yatak üretim aşamaları bonel yaylı yatakların üretim aşamaları ile aynı olmakla birlikte, bu yataklarda torbalanmış yaylar arasına destek konmamaktadır. Torba yaylı yataklarda yatakla birlikte, yatak yüzünün de vücuda uyması açısından örme kılıflar tercih edilmektedir.
Lateks Yataklar
Lateks, doğada kauçuk bitkisinin salgıladığı ve hava ile karşılaştığında katılaşan sütlü bir bitki özütüdür. Lateks ham maddesi, Asclepiadaceae familyası bitkilerinde bulunan, sütümsü bir sıvıdır. Lateks karmaşık bir sıvı bileşimidir ve içerisinde protein, nişasta, alkaloit, şeker, yağ, sakız, tanin, reçine gibi birçok madde bulunmaktadır. Birçok bitkide lateks beyaz renktedir, ancak bazı bitkilerde sarı, turuncu ya da kırmızı da olabilmektedir. Yüksek teknoloji kullanılarak işlenen ve yatak haline dönüştürülen bu madde içerisindeki hava kanalları sayesinde vücudun terleme dengesini düzenlerken mikrop ve bakteri üremesine de engel olmaktadır. Bu tip yatakların dış yüzeyi genellikle antimikrobiyel özelliğe sahip kumaşlarla kaplanmaktadır. Yüksek anatomik ve ortopedik özelliği ile vücuda tam destek sağlayarak hangi pozisyonda yatılırsa yatılsın, bel kemiğinin en düzgün pozisyonunu muhafaza etmekte ve sinirlerin sıkışmasına engel olmaktadır. Latex®, basıncın iyi dağıtılmasını, havanın ve nemin iletilmesini sağlamaktadır.
Viskoelastik Yataklar (Visco Yataklar)
Viskoelastik yataklar, basıncın tek bir noktada toplanması yerine daha geniş yüzeye dağıtılabilmesi için geliştirilmiştir. Viskoelastik malzeme ile üretilen yataklarda kişinin elini hafızalı köpük yatağın yüzeyine koyup çekmesinden sonra birkaç saniye için bir iz kalmakta, bu yüzden kullanılan viskoelastik malzemeye hafızalı köpük de denmektedir. Oysa geleneksel köpükte kişi yataktan elini çeker çekmez şekil ilk haline dönmekte, üzerine ağır bir obje düşürülse geri sıçrarken, hafızalı köpük yatak üzerine düşürülürse belirli bir sıçrama olmamakta çünkü objenin aşağı doğru kuvvetinin neredeyse tümü absorblanmaktadır. Viskoelastik, 1960′lı yıllarda NASA tarafından astronotların omurgalarına binen yükü azaltmak amacı ile geliştirilmiş bitkisel yağ katkılı bir malzemedir. Vücudu her noktadan destekleyerek, boşlukları doldurup kesintisiz bir uyku için en ideal ortamı sağlamaktadır. Vücut sıcaklığına, basınca ve de ortam sıcaklığına karşı duyarlıdır. Bu malzeme uyku sırasında omurganın doğru ve sağlıklı çizgisinde kalmasını sağlamakta, uyku sırasındaki istemsiz kas hareketlerini azaltıp, kan dolaşımının düzgün olmasına ve eklem ağrılarının azalmasına yardımcı olmaktadır. Uyku sırasında insan vücudu ile birlikte hareket etmesi ve her harekete duyarlı olması sayesinde sağlıklı bir uyku sağlamaktadır. Çok çeşitli basınç dağıtan destek yüzeyleri mevcut olmakla birlikte ABD'de yapılan sistematik bir araştırmada, basınç ülseri oranını azaltmada standart hastane döşeğini üstün hale getiren tek yüzeyin üstün teknik özellikli hafızalı köpüklü döşekler olduğu bulunmuştur. Günümüzde çoğu insan hafızalı köpüklü yatakların çok ısınmasından şikayetçidir. Diğer yataklar hava sirkülasyonu için küçük odacıklar ayırırlarken, bu yataklar vücut şekline uyma halinde ısıya yakalanarak uykuda rahatsızlığa yol açmaktadırlar. Ancak firmalar yaptıkları çalışmalarla bu problemi çözdüklerini iddia etmektedir. Lateks köpük malzeme ve viskoelastik hafızalı sünger malzeme kıyaslanırsa lateks malzeme daha elastik ve esnektir böylece daha fazla yaylanabilmektedir. Visko elastik hafızalı sünger malzeme ise daha sağlam ve katı olarak hissedilmektedir. Ancak lateks doğal bir ürün olması nedeniyle birçok insanı cezp etmektedir. Bu nedenle birçok yatak firması, bu iki malzemeyi bir arada kullanarak daha konforlu ve ideal yatak kombinasyonuna ulaşmaya çalışmaktadır. Visko ve lateks yatakların üretiminde, visko elastik ya da lateks malzemeler ince bir tela ile kaplandıktan sonra hiçbir ara yüzey kullanılmadan kılıfa girmektedirler. Tela yerine yatağa ince havlu vb. kumaştan yapılmış kılıf da geçirilebilmektedir. Bu yataklar çok esnek yapıları ile tamamen vücuda uyum sağlayabildiklerinden dokuma kumaşlara kıyasla daha esnek yapıda olan örme kılıfların kullanılması gerekmektedir. Böylece hem yatak yapısı ile kılıf uyum içinde hareket etmekte, hem de bu kılıflar yataktan kolayca çıkartılıp, takılabilmektedir.
Su Yatakları
İçi su ile dolu yataklar, ilk olarak 19 yüzyılın başlarında üretilmiştir. 1960-1970'li yılların karşıt kültürleriyle ilişkilendirilen en eski formlarından dolayı, su yatakları uzun yıllar boyunca iyi bir izlenim bırakmamıştır. Ancak su yataklarının form ve yapısına ilişkin birçok araştırma yapılmış ve ciddi ürün gelişimine varılmıştır. Eskiden, sert yaylı yatakların bel ve omurga sağlığı için daha faydalı olduğu gözlenmiş olsa da bu sertliğin gereksiz basınç noktalarına neden olarak kişi ile yatak arasındaki temas noktalarındaki basıncı önemli ölçüde artırdığı görülmüştür. Bu durum hem sırt ve vücudun geri kalan kısmındaki kaslar ve kemikler için olumsuzdur, hem de başka hastalık ve rahatsızlıklara yol açabilecek olan tedirgin ve kesintili bir uykuya neden olmaktadır. Su yatağının doğal yüzme prensibi, kişiye ağırlıksızlık efekti sağlamaktadır. Vücudu basınç noktalarından kurtarıp, mümkün olan en iyi desteği sağlayarak kişiyi rahatlatmaktadır. Yüzmenin buna benzer ilkelerinin birçok durumun tedavisinde iyileştirici olduğu kanıtlanmıştır. Örneğin: ortopedik problemler, yeni ve erken doğmuş bebeklerin gelişimi, felç, ağır yanık, travma, trafik kazası yaralanmaları, plastik ve genel cerrahi iyileşmeleri, kardiyak rehabilitasyonu ve iskelet-kas sistemi ile ilgili diğer yaygın durumlarda kullanılmaktadır.
Aynı pozisyonda sabit yatma sonucu vücudun belirli yerlerinde oluşan sabit basınç ve aşınma, vücudun bu bölgelerinde yara oluşma ihtimalini artırmaktadır. Su yatağı, yatak yarası gelişimini elimine etmekte ve yatak yarası nedeniyle acı çeken kişiye rahatlama sunarak, sakinlik ve hafiflik hissi vermektedir. Bu nedenle su yatakları genellikle bacağı-beli incinmiş hastalar, komada yatanlar, hareket edemeyen eklem ağrılı hastalar, kalp hastaları gibi uzun süre yatakta yatması gereken hastalar tarafından kullanılmaktadır. Su yatağı vücudu basınç noktalarından kurtardığından rahatlık sağlanmaktadır. Ayrıca sağlanan ısının vücuda uygulanışı ile kan basıncı düşmekte ve dolaşım daha iyileşmektedir. Tüm bu sebeplerle su yatakları; astım, alerji, egzama ve diğer solunumla ilgili şartlarda da uygun koşullar sağlamaktadır.
Su yataklarının yaylı yataklara göre bir diğer avantajı, asla çökme yapmamalarıdır. İçe bükülmüş, çökmüş yataklar eklem ve kaslardaki ağrı ve spazmların bir diğer temel sebebidir ki bu durum su yataklarıyla tamamen yok edilmektedir.
Hava Yatakları
Bu yataklar değişken basınçlı, masaj etkisi veren şişirilebilir yataklardır. Bu özellikleri nedeniyle, bilhassa vücut basıncını düzenli olarak dağıtmak amacıyla hafızalı köpük teknolojisi ile üretilen viskoelastik yataklar ve su yataklarının yanında, yatağın her bir bölümünün ayrı ayrı şişirilip indirilebildiği, yumurta kartonu yapısında dizayn edilebilen veya yavaş hava kayıplı olabilen değişken basınçlı hava yatakları kullanılmaktadır. Gece gündüz durmadan, her iki saatte bir hastaların döndürülmesi, bası yarası önlemede gelenekselleşmiş ve ispatlanmış bir metottur. Ancak, elle çevirme emek-yoğundur ve bazı insanlarda acıya neden olabilmektedir. Bası yaralarını önlemede ve tedavide, kişinin duruşunu değiştirmeyi içermeden, basınç için konumun alanını periyodik olarak değiştiren cihazlar artarak popüler hale gelmektedir. Değişken basınçlı hava yatakları böyle durumlarda ideal şartlar sağlamaktadır. Hava basınçlı yataklar, alternatif basınçlı yatak ve pompa sistemine dayanmaktadır. Yatak yarasına karşı olan bu şilteler, şişirme mekanizması sayesinde hava ile şişirilmektedir. Bölmelerden oluşan bu yatak tipinde, baş, gövde ve topuk bölümleri için hava miktarları ayarlanarak basınç dağılımı sağlanmaktadır. Yatağı oluşturan bölmelerin şişirilip indirilmesi ile masaj etkisi sonucu derideki kan dolaşımı hızlanmaktadır. Böylece, basıncın olumsuz etkileri azaltılmaktadır. Yatalak hastalar ya da uzun süre yatağa bağlı hastalar için bu tür yataklar önerilmektedir. Bu yatakların istenilen bölmeleri şişirilip istenilen bölgelerinin havası indirilebildiği için hastanın pozisyonunun bu şekilde değiştirilmesi kolay olmaktadır. Oluşturduğu sürekli hareket sistemi sayesinde mükemmel basınç azalması sağlamaktadır.
Sağlık sektöründe yatak yarasına karşı kullanılmak üzere, yumurta kartonu şeklinde dizayn edilmiş hava jetli yataklar üretilmektedir. Bu yataklarda, nemi azaltmak için yüzeyde çok küçük delikler (boşluklar) vardır. Bu boşluklar sayesinde kirlenen hava yenisiyle değiştirilmekte ve mikrop oluşumu azaltılmaktadır. Hastanın vücut ağırlığını dağıtarak yatak yaralarını etkili bir şekilde önleyebilen bu yataklar, uzun süre yatağa bağlı hastalar için önerilmektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder