Peşkir, büyük mendil biçiminde pamuk veya keten kumaştan yapılan bez veya ince, geniş havlu. Genellikle iki dar ucu bordürle bezelidir. El, yüz yıkarken öne tutularak ıslanmaktan korumak için; elleri ve yüzü yıkadıktan sonra kurulamak için kullanılır veya sofrada yemek peçetesi işlevi görürdü. Osmanlı İmparatorluğu döneminde peşkirler, genellikle yemek peçetesi olarak kullanılmıştır. İşlemeli peşkir günümüzde yerini, el havlusuna veya kağıt peçetelere bırakmıştır. Günümüzde müzelerde, antikacılarda, sandıklarda ve özel koleksiyonlarda karşımıza çıkan peşkirler üzerine çeşitli iğne teknikleriyle yapılan bezemeleri nedeniyle bir kültür varlığı olarak değerlendirilir.
Peşkir Tarihçesi
Farsça'da "piş" (ön) ve "gir" (tutulan) kelimelerinden oluşan "pişgir" (öne tutulan şey) kelimesinden Türkçeye geçmiştir. İlk olarak peşkir kelimesine Anadolu Selçuklu dönemi kaynaklarında rastlanır. Kelime Türkçeden Yunanca, Bulgarca, Sırpça ve Rumcaya da geçmiştir. Osmanlı'nın hakim olduğu özellikle Balkan coğrafyasında günümüzde halen havlu anlamında da kullanılmaktadır.
Peşkir Kullanım Alanları
Peşkirin iki önemli farklı kullanım alanı vardır: Birisi elleri ve yüzü yıkadıktan sonra kurulamak; diğeri yemek sofrasında dize sererek elleri silmek için kullanmak. Bu işlevlerinin dışında bazı bölgelerde büyük ve geniş olması nedeniyle bir nevi mutfak önlüğü şeklinde de kullanılmıştır. Peşkir sofraya getirilen sıcak çanak ve tencerelerin taşınmasında da kullanılmaktaydı. Ayrıca yemekten keyif alındığını göstermek için yemek sonrasındaki kahve ikramında omuza atılması da adettendi. Seyyar satıcıların da omuzlarında peşkirle gezdikleri bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nda peşkirin sofra adet ve geleneklerinde çok işlevsel bir önemi vardı. Yer sofrasında bağdaş kurup oturduktan sonra peçete gibi dizlerin üzerine yerleştirilirdi. Halk arasında bir ya da en fazla üç kişinin kullanabildiği dokumalara peşkir, 12 kişinin aynı anda sofrada kullanabildiği dokumalara ise peşkir dolamaları denmiştir. Sarayda sırma, renkli ibrişim ve ipliklerle gergeflerde işlenen çok süslü peşkirler kullanılmıştır. Saraydaki havluların temizliğine bakan görevliye "Peşkir Ağası" veya "Peşgir Gulamı" denilmekteydi. Peşkir ağalığı ve ona bağlı peşkircilik işleri 1833 senesine kadar varlığını sürdürdü. Peşkir, evliliklerde kız evinin düğün davetiyesi olarak gönderilir, gelinin eşinin akrabalarına yaptığı nezaket ziyaretinde hediye bohçasına peşkir konur, yeni gelin, yeni güvey ve genç çiftler için özel olarak ömür boyu beraberliklerin devamını simgeleyen çift kişilik gelin-güvey peşkiri dokunurdu.
0 yorum:
Yorum Gönder