Seraser kumaş elbise. |
Seraser Kumaş Tarihçesi
Serasere 1502 tarihli Bursa İhtisap Kanunnamesi'nde rastlanmaz. Seraser, en erken 16. yüzyıl ortalarına doğru ortaya çıkan, ağır ve masraflı bir kumaştır. Seraserin dokunuşunda altın ve gümüş tel harcaması çok olduğundan, ayrıca gümüşün iki kere muameleden geçirilerek özelliğini kaybetmesinden dolayı eskiyen kumaştan eritilerek gümüşün geri alınması mümkün değildir. Bu sebeple üretimi kontrol altında tutulmuş, daha 16. yüzyılda seraser işleyen tezgahların sayılarının azaltılması için üst üste emirler çıkarılmış, boşalan tezgahlarda serenk dokunması istenmiştir. 1640 tarihli Narh Defterinde kumaş, seraser-i altunum-gümüşüm olarak geçer ve kalitesini desenlerini, anlatan uzun bir bölüm vardır. Örneğin; ay nakışlı, etrafı yeşil tahrirli (konturlu); tavuskuyruğu nakışlı, yeşil ve al tahrirli; gül nakışlı; çınar nakışlı, yeşil ve al yapraklı; ay nakışlı, gül kollu, yeşil tahrirli; fıstıki nakışlı, dolaşma yapraklı, yeşil tahrirli motifler ile desen verildiği anlaşılır. Bu kaynakta verilen bilgilerden seraser kumaşının üst düzey görevliler ve zengin tacirler tarafından da kullanıldığı anlaşılıyor.
Çözgü ve atkısı ipek olan dokumanın atkısında altın alaşımlı gümüş tel kullanılmıştır. Literatürde seraser, Fransızca kökenli bir kelime "taqueté" olarak da kullanılır. Bazı cinslerinde teller kumaşın yüzünü baştan başa kaplar ve göz kamaştırır. Desen adeta teller arasında kaybolur. Dokuması iki ya da daha fazla atkı ile biri esas biri de bağlantı çözgüsü olmak üzere iki takım çözgüden oluşan bir bileşik dokumadır. Seraser dokumalar, gümüş rengi, nohudi ve fıstık yeşili renklerindedir. Bu ipekliler özel dokumalar olduğu için desenleri de geleneksel ipekli dokumaların desenlerinden farklı olarak çok büyük, altın-gümüş dışında bir veya iki renkli olup desenlerin yerleşim düzeni bakımından farklıdır.
Seraser dokuma kumaş ve kaftan örnekleri. |
Seraser Kumaş Kullanım Alanları
Seraser değeri açısından pahalı olduğu için halkın satın alabileceği bir kumaş değildir. Seraser kumaştan; hilat, tören kaftanları, hediyelik kumaşlar ve yastık yüzü yapılırdı. Osmanlı'da seraser kumaşı, İstanbul'da devlet kontrolünde, sınırlı sayıdaki tezgahlarda ve fermanlara dayanarak dokunmuştur. İstanbul seraseri ve düz seraser-i müzehhep gibi çeşitleri vardır. Sarayda daha çok hil'at (elçilere giydirilen üst kaftanı) yapımında kullanılırdı. Padişahın daha çok elçi kabullerinde ve sokakta at üstünde maiyetiyle halka göründüğü zamanlarda görenleri etkilemek için giydiği bir kaftan kumaşıdır. Ayrıca sarayda taht döşemesinde ve şehzade yorganlarında da kullanılmıştır.
1 yorum:
seraser kumaşta kumaşmış hani seraser elbisenin değerli olduğu hemen farkediliyor.
Yorum Gönder