Arastalar genellikle aynı malın ticaretini yapan dükkanlardan oluşmaktadır. |
Arasta, çarşılarda aynı ürünü satan dükkanların bulunduğu bölüme verilen addır. İslam mimarisinin en önemli yapı çeşitlerinden biri olan külliyelerde sıklıkla yer alan arastalar, geçmişte geliri külliyenin içindeki camiye vakfedilen tek tip dükkanlardan oluşurken, günümüzde çoğu turistik olmak üzere çeşitli ürünler satan ve kira geliri hariç camilere gelir bırakmayan çeşitli dükkanlardan oluşur. Dükkanların her birinin ayrı kapısı yoktur. Sabah ve akşam birlikte açılır ve kapanırlar. Edirne Selimiye külliyesindeki turistik eşya satan arasta ve Kırklareli'deki Hızırbey Külliyesindeki tuhafiyecilerin bulunduğu arastalar halen faaliyetini sürdüren arastalara örnek verilebilir.
Türkçe'ye Farsça'dan geçen arasta (sıralı düzenli) kelimesi önceleri ordugahta kurulan pazar anlamında kullanılmıştır. Ârâsten (آراستن, tanzim etmek, sıraya koymak; çeki düzen vermek, süslemek) masdarından gelen arastanın manası sıraya konulmuş, düzenlenmiş olup Farsça'da çarşı anlamında kullanılmamaktadır. Türkçe'de bu anlamı kazanması, dükkanların düzenli biçimde karşılıklı birer sıra halinde dizilmiş olmalarından veya ordugah pazarlarının askeri disiplin içinde tanzim edilmiş satış yapmalarından yahut her iki sebepten yani bu dükkanların gezgin satıcılara nazaran her hususta düzene konulmuş olmalarından ileri gelebilir. Arastalar, sonraları aralarına değişik esnafın da karışmasına rağmen, genellikle aynı malın ticaretini yapan dükkanlardan oluştukları için, kumaşçılar arastası, terlikçiler arastası, kürkçüler arastası, baharatçılar arastası gibi isimlerle de anılmışlardır. Bu çarşılar, başta camiler olmak üzere vakıf eserlere gelir sağlamak amacıyla onların yakınında veya bazı hallerde ayrı olarak uzağında yapılmışlardır. Özellikle camilere yakın yapılmalarının başlıca sebebi, o camiye cemaat temin etmek ve çevresine canlılık kazandırmaktır.
Kapalı tip arastalarda dükkanların açıldığı sokağın iki ucunda ve bazen ortalarında birer kapı, tonozlarında veya duvarlarında da genellikle birer küçük pencere bulunmaktadır. Edirne Selimiye ve Payas arastalarında görüldüğü üzere bazı arastalarda, çarşı esnafının dürüst iş yapacaklarına dair sabahları yemin ettikleri bir de dua kubbesi vardır. Kapalı arastalar, bu mimarileriyle bedestenlere benzerlerse de bunların mahzen veya kiler hücreleri bulunmaz. Diğer taraftan, bedestenlerin değerli kumaş veya mücevherat gibi emtianın alınıp satıldığı, hatta banka hizmetlerinin verildiği yerler olmalarına karşılık arastalar, onlara nazaran daha az önemli malların ticaretinin yapıldığı yerlerdir. Ankara Mahmud Paşa Bedesteninde (Anadolu Uygarlıkları Müzesi) olduğu gibi bir kısım bedestenlerin bir veya birkaç arastası bulunmaktadır. Bedestenlere göre daha küçük boyutlarda yapılan ve onlardan farklı olarak genellikle tek sokaktan ibaret bulunan arastaların uzunlukları, Lüleburgaz'daki örnekte görüldüğü üzere bazen 250 metreye yaklaşmaktadır. Arastalarla bedestenler arasındaki ortak ve benzer yanlar sebebiyle daha sonraki devirlerde bu çarşılar halk arasında "bedesten" veya "kapalı çarşı" adlarıyla anılır olmuştur. Edirne'de Selimiye, İstanbul'da Sultan Ahmed ve Süleymaniye camilerinin arastaları ile Mısır Çarşısı (Yenicami'nin arastası) belli başlı arastalardır.
4 yorum:
çorumda sobacılar arastası diye bir yer vardı demek arasta demek çarşı gibi bir anlama geliyormuş
İstanbul'da tarihi yarımadadaki renkli çarşı arasta pazar diye bir yer de var
aransa ne demek eski moda avm olarak tanımlanabilir.
arasta bazaar demektir İngilizcesi yani
Yorum Gönder