Yapay tekstil damarları (arteryel gref), arteryel ve venöz otogrefler hastalıklı veya hasarlı kan damarlarının değiştirilmesinde seçilecek en ideal materyallerdir. Bununla birlikte otogref temininin sınırlı olması nedeniyle bunların yerine kullanılabilecek arteryel malzemeye ihtiyaç vardır. Kullanılacak malzeme dayanıklı olmalı, damarı çevreleyen çevre dokusuyla kolaylıkla bütünleşebilmeli, trombojenik akım yüzeyine sahip olmamalı veya düşük trombojonotiye derecede olmalı, doğal damarın özelliklerine yakın uyum göstermeli, enfeksiyona dirençli ve kolayca dikilebilir olmalıdır. Hastalıklı damarların değiştirilmesinde organik damar protezlerin yerini alan yapay tekstil damarları uzun süredir kullanılmaktadır. Gerçek arterlerle özdeş fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip vasküler greflerin geliştirilmesi tıbbi alanda büyük bir gelişmedir.
Arteryel protezlerin gelişimi 1952'de Voorheers ve arkadaşlarının bir vinil klorür ve akrilonitril polimeri olan Vinyon-N ilk dokuma protezi implante etmeleriyle ivme kazanmıştır. 1955'te Edwards ve Tapp tarafından naylon grefler, 1957'de ise Debakey tarafından dacron grefler kullanılmıştır. Edwards ve Lyons 1958’de teflon grefleri kulansa da daha sonra 1972’de Sowyer yeni tip teflon [e-PTFE, politetrafloretilen] grefleri tanıtmıştır. Günümüzde hala hızlı iyileşmeyi sağlayacak ve küçük çaplı damarlar yapmaya uygun elastisteye sahip ideal protezler aranmaktadırlar. Aynı zamanda kalınlık, porozite, patlama dayanımı ve crimp [kıvrım-uzama] bir gref dizaynında öncelikli kriterlerdir. Moleküler seviyedeki reaksiyonlar günümüzde kontrol edilebilmektedir. Vasküler cerrahide arteryal değiştirmeler için kullanılan malzemeler genellikle tekstil yapılarıdır. Arteryal grefler spesifik karakteristiklere sahip olmak zorundadırlar. Bununla birlikte, bu yapılar her zaman tüm ihtiyaçlara cevap veremezler.
1 yorum:
Hastalıklı damar segmentinin yapay damar ile değiştirilmesi ile damarın yırtılması sonucu gelişebilecek ölümcül komplikasyonların engellenmesi amaçlanır.
Yorum Gönder