İpek Çekim Sistemleri
İpek çekimi, istenen
numarada iplik elde edilmesi için belli sayıdaki kozadan gelen ipek
tellerinin bir araya getirilerek sarılmasıdır. İpek çekilmesinde
günümüzde en çok iki sistem kullanılır: Fransız sistemi, Bu
sistemde iki grup kozadan gelen teller alınır, iki kere bükümde
geçtikten sonra 2 ayrı porselen kılavuzdan geçerek çıkrıklara
sarılır. İtalyan sistemi: Bir grup kozadan gelen teller bir
filament iplik hâlinde ve kendi üzerinde büküm aldıktan sonra
çıkrıklara sarılır. Liflerin çıkrığa gelmeden bir döner
huniden geçerek
büküm kazandığı veya çıkrığın sarmanın
yanında bir de dönme hareketi yaptığı sistemler olsa da bugün
için önemleri kalmamıştır. Eski tip çıkrıklar el ve ayak
kullanarak döndürülür. Halk arasında tepme olarak adlandırılır.
Günümüzde küçük işletmelerde kullanılan ipek çekimi
tesislerinde (Halk ağzında mancınık adı
verilmektedir.) bile çıkrıkların hareketi motor gücüyle
sağlanmaktadır. Daha büyük ipek çekimi işletmelerinde ise çok
gözlü (uçlu) veya otomatik ipek çekim makineleri kullanılmaktadır
ve bunlara halk ağzında "filatür makinesi"
denilmektedir.
Uç bulma, Kozalar
kaynatıldıktan sonra ve kaynatma sırasında ipek çekiminin
yapılabilmesi için lif uçlarının bulunması gerekir. Uç bulma
işlemi hem ipek çekimini sağlamak hem de koza üzerinde bulunan
karışık hâldeki ipek liflerini kozadan uzaklaştırmak için
yapılır. Koza üzerindeki karışık hâldeki bu liflere kamçıbaşı
denir. Bunların kozadan uzaklaştırılması gerekir, aksi hâlde
ipek çekimi zorlaşır ve iyi kalite lif elde edilemez. Kozadan uç
bulma işlemi elle veya mekanik olarak iki şekilde yapılır.
Elle uç bulma, Elle uç
bulma eski, basit ipek çekim işletmelerinde uygulanır. Uç bulma
tavası içine konan kozalar 90-95 °C'deki suda yumuşadığından
basit olarak çubuk veya süpürge ile uçları bulunur. Çubuk ile
uç bulma daha çok basit çekim yapan işletmelerde uygulanır.
Kamçı süpürgesi ise bazı bitkisel kök veya saplardan yapılır.
Çubuk, süpürge veya daha gelişmiş olarak fırça ile uç bulma
işlemi, bunların koza yüzeylerine sürtünmeleri ile
gerçekleştirilir. Bu hareketler sonucu çubuk, süpürge veya
fırçaya takılan ipek uçları kozadan alınarak ayrılır ve ucu
bulunan kozadan ipek çekimine devam edilir veya ayrı bir ipek çekim
kabına alınarak ipeğin çekimi burada gerçekleştirilir. Eğer
basit uç bulma işlemi elle yapılıyorsa elde edilen ipekte artık
fazla olur. Bu durum uç bulan kişinin yeteneğine ve ipeği
çekilecek kozaların kalitesine bağlıdır. Genel olarak tek
kozanın değil birkaç kozanın ucu bulunarak birlikte çekilir.
Mekanik uç bulma,
Mekanik uç bulma yarı otomatik veya tam otomatik cihazlarla
yapılmaktadır. Yarı otomatik uç bulma cihazı, ipek çekim
makinesinin yanında bulunur. Bu cihazda, uç bulma tavası üzerine
kendi etrafında ve aşağı yukarı hareket eden bir fırça
bulunur. Tava içinde bulunan su ve kozalar alttan su buharı vermek
sureti ile kaynatılır. Özel bir düzenek ile hareket eden ve tava
genişliğinde olan fırça, tava içine indirilir. Koza uçları
fırçanın sağa sola hareketi ile tutulur. Genellikle 20–25 dönüş
hareketinden sonra fırça yukarı kaldırılır. Fırçaya takılmış
olan karışık
lifler bir işçi tarafından toplanır ve kozadan
temiz ve düzgün lif sağlanıncaya kadar çekilir. Böylece koza
karışık liflerden temizlenmiş olur. Koza uçları bulunmuş ve
temizleme işlemi yapılmış kozalar, ipek çekim makinesinde içinde
sıcak su bulunan bölüme alınır
, koza uçları bir çengel veya
çubuğa tutturulur. Otomatik uç bulma işlemi ise modern çok gözlü
ve otomatik ipek çekimi makinelerinde, makinelerin bir bölümüne
yerleştirilmiş düzeneklerle gerçekleştirilir. Bu kısımda uç
bulma veya fırçalama işlemi, yarı otomatik uç bulma
makinelerinde olduğu gibidir. Ancak tek bir fırça yerine 3-4
adet fırça bulunur. Kaynatma makinelerinde pişirilen kozalar
otomatik olarak fırçaların bulunduğu kısma gelir ve devamlı
beslenir. Besleme kanalı ile sürekli uç bulma kısmına gelen
kozalar, fırçalar tarafından yakalanır, belli bir dönme
hareketinden sonra lif uçlarıyla birlikte yukarı kalkar. Ucu
bulunan lifler fırçalardan bir sıyırıcı yardımıyla ayrılır
ve bir makaraya sevk edilerek sarılır. Kozalar ise bir taşıyıcı
yardımı ile çekim sistemine nakledilir. Bütün bu işlemler
makineye monte edilmiş sistemlerde otomatik olarak gerçekleştirilir.
Otomatik uç bulma makinelerinde kozaların içinde bulunduğu suyun
sıcaklığı 80-85 °C civarında tutulur.
Elle veya mekanik
olarak uçları bulunan kozalar, çekim işlemi için çekim
banyosuna alınır. Çekim makinesinin tipine göre çekilecek ipeğin
denyesi makine tarafından otomatik olarak veya çekilen koza
sayısına göre işçi tarafından ayarlanır. İstenilen denyeye
göre birkaç kozanın ipeği birleştirilerek önce
iplik
kılavuzundan geçirilir. Bu kılavuz porselenden yapılmış bir
düğme veya iç içe geçmiş iki tüpten (jette boute) ibarettir.
Bunlardan içteki tüp sabit, dıştaki ise hareketlidir. Bu iç içe
iki tüp otomatik çekim makinelerinde bir iplik yakalayıcısı ile
birleştirilmişlerdir. Bu kısımdan veya kılavuzdan geçen ipek,
kendi üzerinde büküm kazandıktan sonra çıkrığa sarılır.
Kılavuzdan geçen ipek, önce birinci sonra ikinci makaradan
geçtikten sonra büküm verilerek üçüncü makaradan ve daha sonra
dağıtıcı kılavuzdan geçirilerek çıkrığa sarılır. Bu tip
çekimdeki büküme taveleta (tavelletta) büküm denir. Elle çekilen
ipeğin denyesini sabit tutmak için ucu bulunmuş yeni bir kozanın
ipeği, çekim banyosundaki ipek balonuna elle verilmek sureti ile
yapılır. Makine ile çekimde ise ucu bulunmuş koza, elle veya
mekanik bir sistemle çekim banyosuna verilerek yeni uç çekilen
ipeğe yakalayıcı kılavuz tüp ile bağlanır. Çekim sırasında
ham ipeğin büküm kazanması
, ipeğin kılavuzdan geçtikten sonra
makaralardan geçerken birbiri üzerine sarılması ile oluşur.
Çekilen ipeğe verilen büküm, kozalardan gelen her bir ipek
lifinin bir arada düzgün,
serisin ile birlikte sıkı bir şekilde
tutulmasını ve çekim banyosundan gelen suyla doymuş durumdaki
ipek liflerinin suyunun uzaklaştırılmasını sağlar. Eğer ham
ipeğe büküm verilmezse gevşek bir biçimde tutulan liflerde kopma
meydana gelerek dokuma ve iplikte hoş görülmeyen havlara neden
olur. Ayrıca suyun uzaklaştırılmamasından dolayı çıkrığa
sarılan ipekte serisin kalıntılarının oluşturduğu sert
bölgeler meydana gelir. Kısacası büküm ipeğin birbirlerine
bağlanmasını sağlar ve parlaklık kazandırır. İpekte şambon
(chambon) ve taveleta (tavelletta) olmak üzere iki tip büküm
vardır. Bunlardan şambon tipi büküm iki ayrı kılavuzdan geçen
iki ayrı ipek ipliği bir birleri ile birkaç kez sarıldıktan
sonra ayrı dağıtıcı kılavuzlardan geçerek çıkrığa sarılır.
Sol iplik kılavuzundan geçen ipek sağ çıkrığa, sol iplik
kılavuzundan geçen ipek ise sağ çıkrığa çapraz olarak
sarılır. Bu tip büküm genellikle el ve ayak gücü ile çalışan
ipek çekim sistemlerinde kullanılmıştır. Modern çekim
makinelerinde şambon tipi büküm yerine tavelletta tipi büküm
kullanılmaktadır ki bu tip büküm, ipeğin kendi üzerinde
sarılması ile oluşur. İpek çekim işleminde son işlem, ipeğin
dağıtıcı kılavuzdan geçtikten sonra çıkrık veya makara
üzerine sağa sola hareket ile sarılmasıdır. Çıkrık veya
makaralar direkt çekim yapan makinelerde 148-150 cm çevreye
sahiptir. Diğer makinelerin çevresi ise 60-65 cm'dir. Daha
ilkel çekim makinelerinde ise çıkrık çevresi değişik olabilir.
Bunlar tahta, alüminyum veya sert
plastikten yapılmışlardır.
İpek çekim işlemi, koza liflerinin çeşitli kademelerden
geçtikten sonra çıkrığa (makaraya) sarılması ile tamamlanır.
İpek çekim işlemi en basitten otomatiğe kadar aynı şekilde
yapılır. Yani ucu bulunmuş kozalar ya doğrudan doğruya bir
çıkrığa sarılır veya birden fazla çekim gözü içeren
makinelerde her göz için aynı şekilde yapılır.
İpek çekim makineleri
gelişmelere göre şu şekilde sınıflandırılır: El, ayak ve
motorla çalışan ipek çekim makineleri, Çok gözlü ipek çekim
makineleri, Otomatik ipek çekim makineleri,
El, ayak ve motorla
çalışan ipek çekim makineleri (mancınık)
El, ayak ve motorla
çalışan ve ülkemizde mancınık ismi verilen ipek çekim
makineleri eskiden tüm
ipekli kumaşların dokunmasında kullanılan
ipeklerin çekilmesinde kullanılmakta iken bugün daha çok çifte
ve kalitesiz kozaların çekiminde kullanılan verimi düşük
makinelerdir. Ancak ilk çekim makineleri olmaları nedeniyle
önemlidir. Elle çalışan mancınıklar dünyanın çeşitli
bölgelerinde kullanılan örnekleri birbirlerinden ayrı olmakla
beraber gördükleri iş ve temel yapıları hepsinde aynıdır. Elle
çalışan mancınıklar en basit çekim aleti olup genelde iki
kısımdan oluşmuştur. Birincisi kozaların kaynatılıp çekildiği
kap, ikincisi ise ipeğin sarıldığı elle çevrilen çıkrıktır.
Tepme mancınıklar ayakla çalışan ipek çekim makineleridir.
Ülkemizde çipez ve çifte kozaların çekiminde kullanılan
makinelerdir. Bu makinenin yapısı da prensip olarak el mancınığına
benzer ancak burada ipeğin sarıldığı çıkrık bir pedal
yardımıyla ayakla çevrilir. Tepme mancınıkta da iki kısım
bulunmaktadır. Birimci kısım kozaların yumuşatılmasına yarayan
kap ikinci kısım çekilen ipeğin sarıldığı çıkrık veya
dolaptır. Yumuşatma kazanları (tava) 60-70 cm yükseklikte
topraktan yapılmış bir ocağın üstünde bulunur. Bu ocağın bir
tarafına oturan işçi, kazanda kaynamakta olan suyun içine
kozaları atıp elindeki bir çubuk ile bunları karıştırır.
Yeteri miktarda kozaların uçları (kamçıbaşı) çubuğun üstüne
tutundukça işçi tarafından alınıp birkaç kozanın uçları bir
araya getirilerek kozanın kenarındaki bir çengel ve ocağın
üzerindeki makaradan geçirildikten sonra ocağın biraz
ilerisindeki çıkrığa bağlanır. İşçi bir taraftan kozaların
uçlarını bulup kopan uçların yerine yenisini eklerken bir
taraftan çıkrığa bağlı olan bir tahta veya pedalın üzerine
basarak çıkrığı döndürür. Genellikle 10-15 koza ucu bir
araya getirilerek iplik oluşturulur. Tepme mancınıklarda
genellikle bir düzgün bir de düzgün olmayan ipek çekilir.
Bunlardan düzgün olmayan ve kalın olanına ülkemizde gülbağı
ipeği, düzgün olanına ise ucu bağlı ipek ismi verilir. Ucu
bağlı olan ipekler sağlam kozalardan çekilir. O nedenle elde
edilen ipekler ince ve düzgündür. Gülbağı ise çifte kozalardan
çekildiğinden kırnap gibi kalındır. Tepme mancınıklarda
incelik el ve göz ile ayarlanır. Bir tepme mancınıkla günde
yaklaşık 1,5-2 kg ipek çekilir.
Motorla çalışan ipek çekim
makineleri
Motorla çalışan ipek çekim makineleri
ise daha yaygın kullanılan makinelerdir. Çekim
sırasında çıkrıkların döndürülmesinde el veya ayak gücü
yerine motor gücü kullanılır. Motorla çalışan çekim
makinelerinin yapı ve şekli ülkelere göre farklılık göstermekle
birlikte temel çalışma prensipleri hepsinde aynıdır. Bu çekim
makinelerinde de ipeğin inceliği işçi tarafından ayarlanır.
Çekimin verim ve kalitesi tamamen diğer mancınıklarda oldu gibi
işçinin hüner ve yeteneklerine bağlıdır. Bu tip ipek çekim
makinelerinde 4-6 çekim gözü bulunur. Çekim banyosu
sıcaklığının yüksek olması nedeniyle işçinin çalışmasında
güçlük yaratır. Yapım şekline göre motorlarla çalışan ipek
çekim makinelerinde suyun ısıtılmasında buhar kullanılır. Bu
makinelerde kozanın pişirilmesi uç bulma ve çekim aynı banyoda
yapılabildiği gibi çekim işlemi diğerlerinden ayrı olarak
yapılabilir. Çekim sisteminin direkt olup olmamasına ve makinenin
dizaynına göre ipeğin sarıldığı çıkrıklar büyük veya
küçük olabilir. Bu mancınıklarda bir işçi tarafından süpürge
ile uçları bulunan kozaların ipeği, diğer işçi tarafından
aynı kazan içinden çekilir. Bu tip mancınıklarda genelde dört
göz bulunur. Mancınık olarak tabir edilen bütün çekim
makinelerinde kozalar kaynatma şekline göre yüzer durumdadır.
Yani çekim sırasında banyo üzerinde yüzer.
Çok gözlü ipek çekim
makineleri
Düşük devirle
çalışan bu makinelerde uç bulma işlemi otomatik olarak yapılır.
Bu makinelerde çekimi yapılan ipeğin denye kontrolü ve çekimi
biten koza yerine yenisinin ilavesi el ile yapılır. Uç bulma
kısmında su sıcaklığı 80-90 °C, çekim kısmında ise 40-50 °C'dir. Çok gözlü ipek çekim makinesinde ipek çekimi, batık
durumdaki kozalardan yapıldığı için koza pişirme işlemi
merkezi koza kaynatma makinelerinde yapılır. Çok gözlü çekim
makinesi 20 adet çekim gözüne sahiptir. Aynı miktarda da makara
vardır. Bu makaralar 60-65 cm çapında olup hafif metal veya
plastikten yapılmışlardır. Bu makaralar, ana nakil miline bağlı
dişliler vasıtası ile hareket alan taşıyıcı mile takılır.
Makara taşıyıcı mili mekanik bir fren ile donatılmıştır.
Ayrıca her bir makaranın ayrı ayrı durmasını sağlamak üzere,
çekilen ipeğin gerilimindeki değişimden yararlanarak çalışan
bir fren sistemi de vardır. Herhangi bir çekim gözünde çekim
durduğu zaman diğer gözlerindeki çekim etkilenmez. Böylece ipek
çekimi tamamen durmamış olur. Makaraların ön tarafında, makara
üzerindeki çilenin tüm yüzeyinin aynı kalınlıkta sarılmasını
sağlamak için bir kam tipi travers mekanizması vardır. Bu
mekanizma sağa ve sola hareket ederek ipeğin makaraya düzgün
sarılmasını sağlar. Çekimin yapıldığı banyo veya çekim
küveti genellikle paslanmaz materyalden yapılmıştır. Derinliği
10-12 cm olup uzun dikdörtgen şeklindedir. Bu banyo ve küvet
çekim banyosu
, uç bulma, lif uçları toplama, çekilmemiş veya
kısmen çekilmiş kozaların bulunduğu bölüm ile artık ve
krizalitlerin toplandığı kısımlardan meydana gelmiştir.
İstenilen denye çekim yapmak için uçları otomatik olarak
bulunana kozalardan belli sayıda alınır ve her bir çekim gözü
içine yerleştirilir. Uçları birleştirilen kozaların ipeği önce
her bir gözde bulunan yakalayıcı kılavuzdan geçtikten sonra özel
makaralardan geçerek ve büküm verilerek makaralara sarılır. Her
bir çekim gözü için ayrı işlem yapılarak çekim işlemine
başlanır. Çekilen ipeğin kalınlığı, ipekteki incelik
değişimine göre yeni bir kozanın çekim balonuna işçi
tarafından verilmesi ile sağlanır. Yeni kozaların uçlarının
çekilen ipeğe verilmesi yakalayıcı kol ile gerçekleştirilir.
Ayrıca çekilen ipeğin kurumasını sağlamak üzere çekim
makaralarının iç tarafı ısıtılır. Dolan makaralar daha sonra
ikinci bir sarım ile standart çile için makaralara aktarılır. Bu
makinelerde 20 çekim gözü için bir işçi yeterlidir.
Otomatik ipek çekim
makineleri
Otomatik çekim
makineleri, ipek çekim makinelerinin en gelişmiş tipidir. Bu
makinelerin en önemli özelliği inceliğin (denyenin) otomatik
olarak ayarlanması ve denyeyi otomatik olarak ayarlayan cihazın
bağlantılı olan kolunun, eksilen koza yerine kozayı makineye
otomatik olarak sağlamasıdır. Bundan başka ucu bulma (fırçalama),
uç toplama, uç besleme, krizalit (pupa) ve kısmen çekilmiş
kozaların ayrımı işlemlerini otomatik olarak yapmasıdır.
Otomatik ipek çekim makineleri iki tiptir. Bunlar; çekilen ipeğin
inceliğini bir dedektör ile kontrol eden tipler ve çekilen ipeğin
inceliğini her iplikteki koza sayısını kontrol eden tiplerdir.
Bugün ham ipek incelik kontrolünü yapan birçok yöntem olmakla
beraber, çekim makinelerinde en çok kullanılan döner incelik
dedektörüdür. Otomatik çekim makineleri setler hâlinde
yapılmışlardır. Her bir set, 400 çekim gözlü makineyi içerir
ve her set için 7 işçi yeterlidir. Bu makineler değişik
kısımlardan meydana gelmiştir. Bazıları şunlardır:
Koza besleme kısmı:
Kozalar, koza besleme kısmında toplanır ve daha sonra buradan
fırçalama (uç bulma) bölümüne gönderilir. Koza besleme hızı,
koza kalitesi ve ipeğin çekim hızına göre değişir.
Uç bulma kısmı: Bir
setlik otomatik çekim makinesinin her iki ucuna birer tane uç bulma
kısmı yerleştirilmiştir. Bu kısma kozalar, yeni koza besleme
kısmından otomatik olarak gelir ve koza uçlar otomatik olarak
fırçalama ile bulunur. Kamçıbaşı denilen bu uçlar ayrı bir
kısma sarılırken ucu bulunmuş kozalar otomatik olarak koza
sağlama kısmına geçer.
Otomatik koza sağlama
kısmı: Uç bulma kısmından otomatik olarak bu kısma (sepetlere)
alınan kozalar, çekim banyosunun etrafında döner. Ucu bulunmuş
kozalar bu sepetlerden düzenleme banyosuna otomatik olarak verilir.
Çekim ve düzenleme
banyosu
Bu bölüm, kozaların
çekildiği yer ve düzenleme olmak üzere iki kısımdır. Çekim
banyosu, çekim yapılan kozaların bulunduğu yerdir. Düzenleme
banyosu ise çekim banyosunun önünde olup çekilmekte olan
kozalara, yedek kozaların sağlandığı kısımdır. Düzenleme
banyosunda ucu bulunmuş kozaların uçları, bu banyo üzerinde
bulunan bir dönen çubuğa tutunur. Çekim sırasında kopan veya
uçsuz kozalar, banyo dışına suyun hareketi ile taşınır.
Uç toplama cihazı:
Her bir çekim gözü için bir tane uç toplama cihazı bulunur. Bu
cihaz denye ayarlayıcısının komutuna göre çalışan yakalayıcı
bir koldur. Çekilen ipekte herhangi bir incelme meydana geldiğinde
denye ayarlayıcısı (dedektör) ile uyarılan bu cihaz, düzenleme
banyosunda hazır olarak bulunan ucu bulunmuş kozalardan birini
yakalayarak kozayı çekim banyosuna aktarır ve aktarılan kozanın
ucunu da kılavuz yakalayıcıya yakalatır. Bu şekilde yeni bir
kozanın çekilen ipeğe bağlanması sağlanır.
Denye ayarlama cihazı
(dedektör): Çekilen ipeğin inceliğini ayarlayan bu cihaz,
otomatik çekim makinelerinin en önemli kısımlarından biridir.
Çekilen ipeğin inceliğinin kontrolü için iki sistem vardır.
Bunlardan biri sabit koza sayısına göre diğeri ise devamlı sabit
numara tipidir. Bunlardan otomatik çekim makineleri için sabit
numara tipi en önemlisidir. Sabit numara (denyede) ayarlama iki
şekilde gerçekleştirilmektedir. İpek ipliği ince bir telden
yapılmış spiral arasındaki sürtünme ile ayarlanabilir. Çekilen
ipeği sürtünme değişiminin kontrolünden ayarlanabilir.(En çok
uygulanan tiptir.)
İncelik (denye)
ayarlayıcısı: İki cam yuvarlak plaka ve plakalar arasında,
ipeğin kalınlığına göre değişen bir sistemden ibarettir.
İstenilen denyeden daha az ipek geldiğinde iki cam plaka arasından
geçen ipeğin sürtünme kuvveti azaldığından gösterge kolu
aşağıya düşer. Aşağıya düşen bu gösterge kolu da uç
toplama koluna hareket vererek yeni bir ucu bulunmuş kozanın
düzenleme kısmından çekim banyosuna geçmesini sağlar. Çekilen
ipeğin inceliğinin ve sürtünmenin atmasıyla gösterge kolu
tekrar eski denge durumuna gelir.
Hareket durdurma
cihazı: Otomatik çekim makinelerinde verimliliği sağlayan bir
cihazdır. Çünkü çekim sırasında herhangi bir sebep ile ipekte
meydana gelen anormal gerilimlerde bu cihaz, derhâl ipeğin
sarıldığı makarayı durdurur. Her çekim gözü için ayrı
durdurma cihazı vardır. Bu da çekim makinelerinde çekim
devamlılığını sağlar.
Küçük makara
(çıkrık): Otomatik çekim makinelerinde kullanılan makaralar daha
önce belirtildiği gibi plastik veya alüminyumdan yapılmıştır.
Otomatik çekim makinelerinde her çekim makinelerinde her çekim
gözü için ipeğin sarılığı küçük çıkrık bulunur ve
bunlar bir mil üzerinde birbirlerinden bağımsız olarak döner.
Çekilmemiş (düşmüş)
kozaların ve krizaliti ayırma kısmı: Çekim banyosunda herhangi
bir sebeple çekilememiş (düşmüş) kozalar veya krizalitler,
banyo dışına suyun hareket ile taşınır ve bu kısma gelir.
Çekilememiş kozalar ve krizalitler dönen kafesli bir krizalit
ayırıcısı ile ayrılır. Ayırmadan sonra çekilememiş kozalar
bir kayış taşıyıcı ile tekrar uç bulma (fırçalama) kısmına
gönderilirken krizalit ile toplama kabına gider. Görüldüğü
gibi otomatik ipek çekim makinelerinde çekim işlemi tamamen
otomatik olarak yapılmaktadır. İşçi, çekilen ipekte meydana
gelen kopuş veya herhangi bir anormallikte o çekim gözündeki
hatayı gidermek ve makineyi kontrol etmekle yükümlüdür. Otomatik
çekim makineleri çok gözlü çekim makinelerinden farklı olarak
standart ve kaliteli koza ve yumuşak su isteyen, yüksek çekim hızı
ile çalışan makinelerdir.
2 yorum:
kozadan ipek eldesi zor bir iştir, makineleşme azdır ve ipek üretimi diğer lifler gibi üretimi çok hızlı bir şekilde artırılamamaktadır.
ipek elde etme yöntemleri, kozadan ipek filamentini çekme, ipek üretim metodları, kozadan nasıl iplik yapılır, kozadan ipek elde edilmesi, ipek eldesi süreci aşamaları,
Yorum Gönder
Merhaba, daha kaliteli bir site için yorumlarınızı bekliyoruz.