Tekstil ve Moda

Korse Nedir, Korse Ne İşe Yarar

Korse (Alm. Korsett, Fr. corset, İng. corset; foundation garment), ince görünmek için ya da bazı sağlık sorunlarının tedavisinde vücudun belli bölgelerine basınç sağlayarak düzgün bir duruşu desteklemek amacıyla giyilen esnek iç giysiye denir. 

Korse ya da korsa, gövdeyi dik ve toplu tutmak için balina veya lastikli yarım veya bütün gömleklerdir. Korseler, bedensel denge açısından daha dik durabilmek için, bir iç çamaşırı olarak giydiğimiz bir giyim ürünüdür. Korse, aslında tamamen bir kadının vücudunu toparlayabilmesi, rahat giyinebilmesi ve ayrıca rahat hareket edebilmesi için üretilmektedir. 

Dar elbiselerde ve gece kıyafetlerinde toparlayıcı etkisiyle vücudu daha fit ve zinde gösteren, kusurları ve kiloları gizleyen korseler kadınlar tarafından farklı modelleriyle sıklıkla kullanılmaktadır. Göbek çevresini saran korselerin yanında, hem bel hem de basen bölümü için üretilen modeller ya da sadece basenler için kullanılanlar da özellikle gece elbiselerinde kurtarıcı olabilmektedir. 

Korsenin Tarihçesi 
Fransızca kökenli olan Korse (corset), Antik dönem uygarlıklarının kadınları tarafından hem dişilik simgesi olarak hem de ince gözükmek için kullanılmıştır (vücuda şekil verdiğinden). Eski bulgular ve şiirler kadınların giydikleri hakkında ipucu verirken Korse, özellikle Antik Yunan ve Girit toplumlarında (Minos krallığında) yaygın olarak giyilmiştir. Vücut düzgünlüğü için giyilen korse henüz yaygınlaşmamışken kumaşların sargı bezi gibi kesilip bele sarılmasıyla kadınların dik ve düzgün durmasını sağlamıştır. 

17. yüzyılda Fransızlar kendi korselerini kendileri üretmeye başlamış ve o dönemden sonra korse kadınların bir parçası olmuştur. Viktorya Dönemi'nde (19. yy) iyice yaygınlaşan Korse, ilk zamanlar kadınların sağlığı için kullanılmış olup ince vücutları sabit tutmak ve dik durmasını sağlamak için giyilmiştir. Yine eski dönemlerde erkeklerin sportif faaliyetleri (bisiklet, binicilik, tenis) için de tercih edilen Korse, sağlık açısından hala kullanılmaktadır (bknz: bel-boyun fıtığı, kazalarda bozulan vücut ki Frida büyük örneğidir). 19 yüzyılda İngiliz ve Amerikan kadınları tarafından giyilen Korse, vücudu sımsıkı sarıp sabit tutmasıyla kum saatine benzetilmiştir. İlk dönemler metal ve balina kemiğinden yapılan bu korseleri tek başına giymek imkansızken aynı zamanda oturulan bir yerden yardım almadan kalkmak da imkansız olmuştur. Hatta nefes alamadığından bayılan kadın sayısı da bir hayli fazladır. Korseyi sıkı bağlamak ise erdemle eşdeğer kabul edilmiş olup korseler iki şekilde giyilmiştir. Evde iş yaparken daha gevşek ve dantelli, kurdeleli, sert iplik ve elastikli korseler giyilirken (işçi sınıfı özellikle) soylu kadınlar sıkı bağlanan korseleri uzun zaman giymiştir. Erkeğin kadın üzerindeki kontrolünü arttırdığı düşüncesiyle feministler tarafından karşı çıkılan korse, aynı zamanda güzellik standartını değiştirip kadınların sağlığını bozacağı düşüncesiyle bir kesim tarafından da dışlanmıştır (çünkü 30 santim bele bile rastlanmış olup, genel olarak 35-50 cm bel modası çıkmıştır). Her sınıftan kadının giydiği korseyi çıkarmak da epey zahmetli olduğundan kadınlara eşleri, yardımcıları yardım etmiş olup zamanla kendi başına giyilebilen kancalı ve elastikli korseler çıkmıştır. 1879 doğumlu Fransız moda tasarımcısı Paul Poiret bedeni incelten korseyi atarak onu giysilerde kullanmıştır (oryantalist giyime önem vererek bir yenilik yapmıştır). Zamanla gelişen ve değişen korse en sık olarak gelinliklerde kullanılmakta ve farklı tasarımlarıyla da gerek iç giyimde gerekse dış giyimde tercih edilmektedir. 

0 yorum: