Türk Bayrağı. |
Türkiye'deki tekstil üretimi Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş dönemlerine hatta Selçuklu dönemine kadar uzanır. Bu dönemlerde Avrupa'ya ulaşan Türk kumaşları büyük beğeni toplar. Ancak, endüstri dönemini tamamlayan Avrupa karşısında yalnızca tekstilde değil diğer sektörlerde de ülkenin rekabet gücü azalır ve diğer sektörlerle birlikte tekstil sektörü de gerileme sürecine girer. Cumhuriyet dönemiyle, 1933'lü yıllarda ülkede ilk kurulan endüstri dalı tekstil olur ve önce kamu daha sonra da özel sektör firmaları iplik, dokuma ve terbiye işletmeleri kurarlar. Kayseri'de kurulan ilk Sümerbank fabrikası ile modern anlamda tekstil sektörünün ilk temelleri atılır. Burada çalışacak elemanların birçoğu yurtdışında eğitim görür. Anadolu'nun pek çok yerinde kurulan fabrikalar bir yandan istihdam sağlayıp, işçi, teknik eleman ve kadrolar yetiştirirken diğer yandan kurulduklan bölgedeki sosyal yaşantıyı da geliştirir. Bir zamanlar iplik ve bez ithalatı yapan Türkiye, pamuk üretiminden iplik üretimine geçerek katma değerli ürünler üretmeye başlar. Geniş bir ürün yelpazesi olan ve çok sayıda fabrikayı bünyesinde barındıran Sümerbank, eğitim ve araştırma merkezine gereksinim duyar. Bu amaçla 1972'de Bursa'da Tekstil Araştırma ve Eğitim Merkezi (TEAM) kurulur. Her seviyede teknik eleman eğitimi, her türlü tekstil maddesinin analiz ve testlerinin yapılması konusunda faaliyetlerini sürdüren bu merkez oldukça faydalı olmuştur. 1970'li yıllardan sonra Sümerbank hantallaşır, gerekli esneklik ve teknolojik yeniliklere uyum sağlayamaz ve günün pazar koşullarına ayak uyduramaz hale gelir. Bu olumsuzluğa rağmen Sümerbank, Türkiye tekstil sektörünün gelişmesinde tarihi bir görevi yerine getirmiş ve ticari hayatı boyunca özel sektöre teknik eleman, kalifiye işçi ve insan kaynaklan yaratan bir okul olmuştur. 1980'li yıllara gelindiğinde, MKE'nin ürettiği yerli dokuma tezgahlan öncelikle kamu işletmelerinde göze çarpar. Ancak, daha sonraki yıllarda yapılan kullanılmış makine ithalatı, bu dokuma tezgahlan üretiminin sonunu getirir. Bugün büyük bir tekstil endüstrisi olan Türkiye, üretim makineleri ve tekstil endüstrisinde kullanılan kimyasal maddeler açısından büyük ölçüde dışa bağımlı durumdadır. Yıllar içinde gerekli ArGe çalışmalarının ve geniş bir alanı kapsayan tekstil endüstrisinin yalnızca tekstil üretimi konusuna ağırlık vermesi yüzünden bu duruma düşmüştür. Diğer yandan gelişmiş ülkelere baktığımızda, uzun yıllar boyunca araştırma kaynaklarının büyük bir bölümünün tekstil lif üretimi, makine üretimi ve kimyasal üretimine ayrıldığı görülür. En az kaynak ise tekstil üretimine ayrılır. Tekstil üretimi ise Türkiye'de tekstil endüstrisinin hemen hemen tümünü kapsamaktadır. Yapısı itibariyle tekstil sektörü elyaftan başlayarak iplik, dokuma, örme, boya-baskı ve terbiye işlemlerini kapsar. Yapılan işin niteliği itibariyle tekstil sektörü sermaye yoğun bir sektördür ve;
• Tekstil üretimi,
• Tekstil kimyasal lif üretimi,
• Tekstil makine üretimi,
• Tekstil kimyasal madde ve boyarmadde üretimi olarak 4 ana grupta sınıflandırılır.
Konfeksiyon (hazır giyim) sektörü ise genel olarak kumaşın giysiye dönüştüğü proje, üretim ile satış ve dağıtımın yapıldığı emek yoğun bir sektördür. Son yıllardaki gelişmeler nedeniyle Endüstriyel / Teknik Tekstil ürünleri ve ev tekstili, halı, kilim vb. de tekstil sektörü ilgi alanına girmiştir. Bu iki sektör, tekstil ve hazır giyim sektörleri birbirini tamamlar ve geliştirir.
2 yorum:
Türkiye için tekstil geçmişten beri gelen ata sanatımızdır, yüzyıllardır bu kumaşları yaptık ve dünyanın her yerine gönderdik..
Türk tekstil tarihçesi, Türkiye tekstil tarihi, Türkiye tekstil üretimi ve tarihi gelişimi,
Yorum Gönder